Ege Denizi’nin kuzeyindeki Sporad adalarının en sakin ve küçüğü olan Alonissos, çam ormanları ve tertemiz denizi ile aynı anda hem yeşile, hem de maviye doyacağınız nadir Yunan adalarından biri. Tatil deyince aklımıza genel olarak denize girmek, güneşlenmek, bütün gün yan gelip yatmak gelse de, bazı Yunan adalarında doğa o kadar muhteşem ki, masmavi suların olduğu kadar, şehirde yaşarken hasret kaldığımız yeşilin de hakkını vermek gerekiyor. İşte bu yüzden Alonissos, mümkünse araba kullanmadan, adanın her yerinde bolca göreceğiniz çam, badem, incir ağaçlarının kokularını içinize çeke çeke, zamanı yavaştan alarak gezilmesi gereken bir ada.
Alonissos’a nasıl gidilir?
Alonissos’a giden vapurlar iki büyük limandan kalkıyor. Biri, bizim de seçtiğimiz Selanik Limanı’ndan, diğeri ise Volos Limanı’ndan. Türkiye’den en kolay ulaşım Selanik üzerinden olduğundan, İstanbul-Selanik arası uçakla seyahat ettik, bir gece Selanik’te konaklayıp ertesi sabah 09.00’da kalkan Hellenic Seaways’in FlyingCat isimli deniz otobüsüne binerek adaya ulaştık. Biletleri internet üzerinden veya limandaki gişeden alabiliyorsunuz. Feribot, önce Skopelos Adası’na , ikinci olarak Alonissos Adası’na yanaşıyor ve seyahat yaklaşık üç saat sürüyor. Feribotlar, Türkiye’deki deniz otobüslerinden biraz daha büyük ve konforlu, fakat ortam klima yüzünden buz gibi soğuk ve teknenin ön tarafı oldukça uğultulu oluyor. Soğuk için yanınızda mutlaka bir hırka, şal vb. bulundurun, hasta olmayın. Gürültü içinse, bileti alırken dikkat edin yeriniz mutlaka arkada olsun, üç saat az değil, kafalar kazan gibi oluyor. Feribottan indiğinizde, araç kiralama acenteleri, taksiler hep orada. Adada çok az taksi var; o an için yoksa bile dönüp geliyorlar. Niyetiniz muhakkak bir araç kiralamaksa, ada küçük olduğu için, araba yerine motor ya da ATV kiralamak daha iyi bir seçim olacaktır.
Alonissos’da nerede kalınır?
Adada kalacak yer kısıtlı. Internetteki arama motorlarında otel ararken, seçeneklerde karşınıza çoğunlukla merkez, yani büyük limanın bulunduğu Patitiri bölgesinde oteller çıkacak. Bizim tavsiyemiz, Patitiri’ye yemek yeme mesafesinde olup, yakınlarında başka köylerde kalmanız. Biz mekan olarak Votsi’yi seçtik ve hiç pişman olmadık. Kaldığımız Oniro pansiyon ise temizliğiyle, konumuyla, manzarasıyla ve iyi niyetli sahipleriyle, hiç düşünmeden tavsiye edeceğimiz samimi bir yer. Giderseniz en üst kattaki teraslı stüdyo daireyi isteyin, tamamen size özel ve mükemmel bir manzarası var. Bizim gibi geceleri gökyüzünü seyrederek hayaller kurmayı, kayan yıldızları saymayı seven çocuksu ve romantik bir yanınız da varsa, tadına doyamazsınız. Biz kendimizi, bir otelden ziyade, evimizin balkonunda gibi hissettik. Tatillerde nispeten hareketli mekanları tercih ediyorsanız, ada bütünüyle sakin olduğu için, değil Votsi, merkez Patitiri bile size cansız gelebilir, ama zaten en başta da belirttiğimiz gibi, aradığınız kalabalık, canlı bir ortam ise Alonissos’da mutlu olmayabilirsiniz.
Alonissos’da nerelere gidilir? Neler yapılır?
Patitiri:
Ada’nın merkezi ve sizi adaya ulaştıracak feribotların yanaştığı liman Patitiri’de. Kalınacak yerler arasında Patitiri’yi sıranın en sonuna koyabilirsiniz. Hem akşamları kalabalık ve gürültülü olabiliyor, hem de oda için ödeyeceğiniz parayı hak eden çok daha keyifli yerler mevcut ve ada küçük olduğundan, buraya ulaşım çok zor değil. Patitiri meydanında, akşam yemeği yemek için güzel restoranlar, sabah veya akşamüstü frappe keyfi yapmak içinse bir dolu kafeterya bulabilirsiniz. Hemen hemen hepsi de kendi etrafınızda bir kez döndüğünüzde görebileceğiniz mesafede.
Votsi:
Patitiri’ye iki koy uzaklıkta, önünde bir de yat limanı olan, küçük bir balıkçı köyü Votsi. Birkaç restoran ve zorlukla bulacağınız bir iki küçük market dışında dükkan yok denebilir. Buradan Patitiri’ye yaklaşık 20 dakikalık yürüyüşle ulaşmak mümkün. Yol, dümdüz bir yol değil. İnişli, çıkışlı, kıvrımlı, merdivenli, ancak Patitiri’ye yaklaşırken düzleşiyor. Biz, çift olarak -özellikle Yunanistan seyahatlerinde- daha çok yiyebilmek için, alacağımız potansiyel kilolarla başa çıkma yöntemi olarak, çareyi birçok yere yürüyerek gidip dönmekte bulduk :). Bu 20 dakikalık zorlu yürüyüş de, ödülümüzü almak için seve seve ödeyeceğimiz bir bedeldi bizim için.
Alonissos’daki otel rezervasyonumuzu, adaya gelmeden bir gece önce Selanik’teyken palas pandıras yaptık. Yazının en başında belirttiğim gibi, arama motorlarının hemen hepsi konaklama için çoğunlukla Patitiri bölgesini gösteriyor diye biz de orada otel bakarken, aralarda farklı bir seçenek olarak karşımıza Votsi’deki otelimiz çıktı ve o anda odanın manzara fotoğrafına tav olup odayı kaptık. Balkonundan masmavi denizin uçsuz bucaksız göründüğü şahane oda fotoğrafı, manzara bakımından bizi hiç hayal kırıklığına uğratmadı, ama ne yazık ki liman ağzı, limanı büyütmek amacıyla yıllar içinde daraltıldığı için, yeterli su akımına izin vermediğinden, otelin önündeki deniz, fotoğraflarda göründüğü kadar berrak değildi. Biz yine de bunu dert etmedik, çünkü adanın geri kalanında deniz o kadar nefis ki, aksine otelin hemen önünde vakit geçirmek yerine, bize adanın diğer plajlarını keşfetme imkanı verdi.
Steni Vala:
Konaklamak için uygun değil, ama yemek yemek için bir, hatta bizim yaptığımız gibi birkaç öğlen bu şipşirin limana uğramalısınız. Steni Vala, çoğunlukla yatçıların yanaştığı, hepsi birbirinden iyi üç beş restoranı, kahve ve tatlı keyfi yapmak için oturabileceğiniz bir iki kafeteryası, canınız isterse kıyıda denize girebileceğiniz minik bir kumsalı olan pek sevimli bir liman köyü. Eğer adada araba ya da motor kiralamadıysanız, hergün Patitiri’den kalkan, öğle yemeği için Steni Vala’da mola veren tekne turları düzenleniyor.
Steni Vala, yoldan kıyıya inerken
Palea Chora(Hora):
Adanın, Patitiri’den önceki merkez şehri. Kaderi, 1965 yılında adada meydana gelen büyük bir deprem sonucu değişiyor. Burada yaşayan halk, evleri yıkılınca Patitiri’ye inerek orada kendilerine yeni yaşam alanları inşa ediyorlar. Hora’da yıkılan evlerin çoğu eski, küçük, şirin taş evler.
Son yıllarda, imkanı olan adalılar ve yabancı azınlık, evlerin çoğunu orjinaline sadık kalarak restore etmiş. Böylelikle Hora, bakımlı, şirin taş evleriyle, daracık sokaklarıyla, sokak aralarındaki küçük tasarımcı dükkanlarıyla ve Alonissos’ta izleyebileceğiniz en müthiş gün batımı manzarasıyla mutlaka görülmesi gereken bir yer haline gelmiş. Hora, adada konaklama alternatifi olarak da düşünülebilir. Yürüme yollarıyla ulaşabileceğiniz çok güzel plajlar var etrafında. Tek zorluğu, şayet araba ya da motorla inmiyorsanız, tepede bir yer olduğu için dönüş yolu, yani çıkış etabı biraz yorucu olabilir.
Chora evleri
Agios Dimitrios Plajı:
Patitiri’ye oldukça uzak, ama Stani Vala’ya çok yakın olan bu plaj, büyük olmasına rağmen, rahatsız edici bir kalabalıkla karşılaşmayacağınız, tüm gün denize girip, kitap okuma, dinlenme faaliyetlerini rahatça gerçekleştirebileceğiniz harika bir yer. Hele ki çocuklu seyahat ediyorsanız hiç düşünmeden gününüzü burada geçirin diyebiliriz. Deniz tertemiz, sahili kumluk ve çocuklar için çok güvenli.
Peristera Adası:
Coğrafi olarak Sporad adaları’na, idari olarak Alonissos adası’na bağlı olan Peristera, küçücük bir doğa harikası ada. Üzerinde yaşam yokmuş gibi görünse de, bazı kaynaklar adadaki Vasiliko Koyu’nda 5 kişinin yaşadığını söylüyor. Ada’ya ulaşmak için iki yol var; ilki bizim yaptığımız gibi Patitiri Limanı’ndaki küçük teknelerden birini kiralamak, ya da yine Patitiri’den kaptanıyla birlikte kiralanan bir gezi teknesine dahil olmak. Nasıl gitmeyi seçtiğiniz çok önemli değil. Peristera, Alonissos’a kadar gitmişken, sularında yüzmeden dönülmemesi gereken, doğanın hediyesi bir cennet adacık.
Doğa’da Yürüyüş
Doğayı ve yürüyüşü seviyorsanız Alonissos, yol boyunca gördüğünüz güzel kıyılarda deniz molası vere vere, çam ormanlarının arasında yürüyüş yaparak zaman geçirebileceğiniz harika bir ada.
