Girit Aradena'yı yürümenin ödülü: Marmara plajı

Girit Adası’nda yürüyüş: Aradena Boğazı

Girit Adası’nın standart turist için en bilinmeyen taraflarından biri, sayısız farklı uzunluk ve zorlukta yürüyüş pistlerine sahip olması. İster amatör, ister profesyonel olun, her zevke uygun bir parkur var. Biz hem ada turundaki duraklarımıza yakın olması, hem de yaz sıcağında gölge imkanı sağlaması nedeni ile vadi yürüyüşünü seçtik. Girit’in en tanınan vadi yürüyüşü, her acentanın pazarladığı Samaria Vadisi. Çok güzel olduğundan şüphemiz olmasa da, toplu hareket etmeyi ve kalabalığı sevmediğimizden, biz doğu paralel komşusu olan Aradena Vadisi´nde karar kıldık.

Girit Aradena vadisi, nehir, köprü ve çıkış
Aradena vadisi nehir yatağı, köprü ve çıkış

Nasıl Gidilir ?

Aslında her iki vadi için de ziyaret planı aynı. Bir şekilde vadinin en tepe noktasına varılıp denize doğru yürünüyor. Her iki vadi de kara yolu ile ulaşılmayan plajlara açılıyor. Plajlardan tekrar medeniyete tekne ile ya da deniz kenarından yürüyerek dönüyorsunuz.

Diğer bir ortak nokta da, her iki vadinin denize açıldığı plajlardan geri dönüş için tekneyle önce Loutro’ya, buradan Hora Sfakion’a geçiliyor. Fark şu: Aradena´ya ulaşım daha zor olduğu için daha sakin, yürüyüşü de biraz daha zor.

Girit Aradena'yı yürümenin ödülü: Marmara plajı
Aradena’yı yürümenin ödülü: Marmara plajı

Şimdi bu işin nasıl yapıldığına gelelim: Öncelikle bu faaliyet tam bir gün gerektiriyor. Parkur uzunluğu 5,5 km olsa da vadiyi yukarıdan aşağı inmek tempoya göre 3-4 saat arası sürüyor. Tercihen sabah yapılan bu etaptan sonra fil gibi acıktığınız için yemek yiyip, buz gibi suya girmek 3 saat, duruma göre medeniyete dönüş de 1-4 saat arası diyebiliriz.  (Son kısım neden bu kadar değişken yazının sonunda anlayacaksınız). Yürüyüş ekipmanı detayına girmiyorum, ama parmak arası terlik veya sandalet hayal bile etmeyin; keyifli macera kabusunuz olmasın. Başlama noktası Hora Sfakion. Bir şekilde sabahleyin mümkün mertebe erken gelip buradan çıkış yapmalısınız. Bizde azim sağlam olsa da, sabah için kendimize çok güvenemediğimizden akşamdan Hora’ya gelip burada yatmayı tercih ettik. Yoksa aslında bu işi sabahın köründe Hanya’dan çıkıp yapanlar da var. Buna mukabil Hora’nın akşam vakti dinginliği ve minik limandaki restoranları böyle bir karar verirseniz, pişmanlık duymayacağınız nitelikte.

Yürüyüşe başlamak için tek seçenek var, Hora´nın marketine gidip taksi çağırıyorsunuz (vadinin başlangıç noktasına 28 Eur tutuyor).

Bir önemli detay da, Hora´ya gelen gemi saatlerinin notunu çıkmadan önce almanız, dönüşte kendinizi buna göre ayarlayacaksınız. Biz çantamıza iki adet 1,5lt su, mayo, hafif havluya ilaveten yedek tişört, çamaşır, çorap, diş macunu vs gibi, bir gecelik ekstra malzeme alarak yola çıktık (Nedeni yazının son bölümünde) . Adres, Aradena köprüsü. Aradena köprüsüTaksi sizi köprüyü geçince minik bir meydan-otoparkta bırakıyor. Köprü o kadar özgün ki, farklı açılardan fotoğraf çekmek için bu noktada bayağı zaman harcattırıyor. Yükseklik korkusu olanlara da ayrıca tavsiye ederim. Ayaklarınızın altındaki tahta ızgaraların boşluklarından 100mt aşağı bakmak müthiş.

Yürüyüş etabı

Otoparktan tel çiti açarak başlanıyor yürüyüşe. Buradaki terk edilmiş köyden geçiliyor. Yolun sonunda, kilisenin yanında bir çit daha var, onu da geçince biraz ileride vadinin dibine inen dik merdivenler başlıyor. Çitler keçiler için; açtığınızı arkanızdan kapatmanız gerekli. Zaten nehir yatağına geldiğinizde, bir süre keçi sürüleri ile karşı karşıya gelerek düz yürüyorsunuz.

Yol işaretleri çok belirgin değil ve seyrek, sanırım gönüllüler tarafından yenileniyor. Bazı noktalarda köprünün aşağıdan görünümü muhteşem.Girit aradena boğazı köprü

Köprüyü gözden kaybettikten sonra, bu etabın sizi test ettiği üç nokta var: ilki yamaç kenarına yapılmış, bir kısmı tahta trabzanlı merdivenler; bir inip bir çıkıyorsunuz, bitmiyor. Aslında kestirme bir yol var. Bazı kaynaklarda göreceğiniz demir merdiven resimleri bu kestirmeye ait, ama tehlikeli olduğundan bu kısmı by-pass edip, kaya merdivenleri yapmışlar. Diğer test, büyük kayaların üzerinden aşağı indiğinizde, köprüyü gözden kaybettikten sonra. Burada nereye gideceğinizi pek bilemediğiniz bir yol ayırımına geliyorsunuz. Doğru istikamet “beach”, ama bu yazı sapaktan biraz ileride karşınıza çıkıyor.

Aradena yön bulma
İlk resim yanlış yön, doğrusu ikincinin sol altındaki beach oku

Yol tercihinizi şu şekilde doğrulayın: eğer kavşaktan sonra 20 mt den fazla tırmandıysanız, denize doğru gitmiyorsunuz, geri dönün, prensip olarak inmelisiniz. Son test, nehir yatağının zambaklı bölümüne gelince. Burada “eh zambakları da gördük, deniz yakın sanki” filan gibi pozitif düşünceler hasıl olsa da siz pek rahatlamayın, önünüzde kayar toprak/kaya zeminden yaklaşık 50mt popo üstü bir iniş ve vadinin göreceli tekrar daraldığı bir kısım var.

Buradan sonra düz noktaya vardığınızda çalılıklar arasında su kaynağı var, biz içtik, şu ana kadar bir şey olmadı :).

Yolun bu kısmında, plaja tekne ile gelip vadiyi yukarı doğru yürümeye çalışan bol miktarda yarım akıllı göreceksiniz, moralinizi bozmayın, sizinki doğru, onlar birazdan geri dönecekler.

Mutluluk molası:

Sonunda (yaklaşık 30 dakika sonra) hayatınızda göreceğiniz en muhteşem plaj ve deniz sizi karşılıyor olacak. Terasında da mükemmel bir taverna. Parti zamanıııı!

Marmara plajı ve mükemmel tavernası gün batımında
Marmara plajı ve mükemmel tavernası

Fakat konu burada bitmiyor; vadi bitti, yemek yedik, denize girdik, yandaki minik mağaralara doğru yüzdük, artık eve dönmek lazım. Normal insanlara teklifim şu: saat 17:00’de tavernanın altından botlar kişi başı 6 Eur’ya Loutro’ya götürüyor, sahilden püfür püfür ese ese gidiyorsunuz. Oradan da Hora Sfakion gemisine binerek başlangıç noktasına dönebilirsiniz.

Ama eğer yürüyüş kesmedi ve Demet ile benim gibi birkaç tahtanız eksikse :), Loutro’ya yürüyebilirsiniz. Mesafe 3km, etap Aradena boğazı kadar zor değil, sadece son bölümünde dik olmayan bir tepe tırmanışı var, ama yol üzerindeki manzaralar ve Loutro’ya indiğinizde duyduğunuz haz buna değer. Tabii bunu yapınca artık Hora’ya gitmeyi istemiyorsunuz ve bu minik, denizden başka ulaşımı olmayan köyde geceleyip, etap başlangıcına ertesi gün dönüyorsunuz. (Sezona göre burada denize bakan bir odayı kapıdan 30-60 Eur arası bir fiyata alabilirsiniz).

Girit Loutro
Yürüyüş sonunda yukarıdan Loutro

Böylelikle son kısmın neden 1-4 saat arası değişken bir zamanda yapıldığı ve yürüyüş çantasındaki diş fırçası, kuru giysi vs. nin sırrı ortaya çıkmış oldu :). Mükafat Loutro’nun büyülü ortamında, deniz kenarında yenen bir akşam yemeği. Tabii bu finişi yürüyerek yapmanız şart değil, plajdan kalkan tekneyle de aynı program uygulanabilir.

Sonuç olarak, Aradena Vadisi etabı Girit’te yaptığımız en güzel yürüyüş olarak hafızamıza kazınıyor. Umarız sizin yapmanıza da vesile oluruz ve benzer bir keyfi yaşarsınız. Sorunuz olursa yazın, cevaplayalım…

Keyifli yürüyüşler…

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir