Girit seyahati planlamak

Girit, seyahat planı oluşturmak açısından en zorlu gezi bölgelerinden biri. Her şeyden önce Girit’ in tanımı bir ada; ama bu adayı “şöyle bir turlarım” mantığı ile gezmeniz imkansız. Kuş uçuşu uzunluğu 250, yüksekliği 50 km. olan bir kara parçası, ve bir ucundan diğerine transit gitmek bile dört saat. Üstelik, adanın güneyinde denize paralel yol çok az, kuzeyden güneye giriş çıkışlar yapmanız gerekli.

Sadece mesafe de değil söz konusu olan; Girit’te zevke bağlı olarak ilgi çekecek o kadar çok şey var ki, bunlar arasından seçim yapmak çok zor. Yani seyahat planınız; burada geçireceğiniz süre, tercihleriniz ve adayı kaçıncı defa gezdiğinize bağlı. Şöyle söyleyeyim; dördüncü gidişimizde bile rotamıza yeni yerler ekleyebildik. Hala daha kendi listemizdeki tüm çekim merkezlerini göremedik.

Ekli harita bizce Girit’te ‘en iyiler’ seçimlerini gösteriyor, fakat bunun için de en az gerekli olan süre, 8 tam gün. (Bu kadar zamanınız varsa ya da 2.gidişiniz ise alternatif program yazısını da okuyun). Yoksa ne yapalım ? Öncelikle seçenekleri gözden geçirelim. Siz de, süreye, kadroya (çocuk ve yaşlı faktörleri) ve fizik kondisyonlarına bağlı rota oluşturun. İşte ipuçları:

Girit’e nasıl gidilir ?

2016 yılından beri yok, ama daha önce İstanbul’dan (iki havaalanından da) Girit’e direkt uçuş vardı. Şu an (2024)  Atina aktarmalı bir Aegean Air uçuşu sizi toplam 4-5 saat arası bir sürede (aktarma dahil)  adaya indirebiliyor. Sabah depar alırsanız, günün yarısını kaybetmeden varırsınız ki, fena değil. Tabii ki Atina’nın Pire limanından ya da diğer adalardan gelmek de mümkün, fakat bu süreler çok uzun, fiyat olarak da bütün ara transferlerle birlikte bir avantajı yok ve yorucu. Rodos’tan adaya küçük şirketler tarafından tarifeli uçuşlar var. Sezona göre, Türkiye’den, Marmaris, Rodos, Girit etabını feribotla yapmak da bir ulaşım alternatifi (ama bunun için indi bindilerle en az 12 saatlik bir deniz yolculuğunu göze almalısınız). Yani en kolay ulaşım havayolu.

Girit’te nerede kalmalı ?

Girit programı yaparken birkaç kalacak yer belirleyip, günlük turlar yapmalısınız. Ama tabii ki, adanın bir ucundaki Chania’da (Hanya) kalıp, öbür ucundaki Sitia’ya gün içinde gidip dönemezsiniz. Bu yüzden, konaklamayı yapacağınız şehir seçimi önemli. Adayı ortadan , doğu ve batı tarafı olarak ikiye ayırmak sureti ile, bizim önerilerimiz şu şekilde (bağlantıları tıklayarak haritayı açabilirsiniz):

Batı Girit

• Chania (Hanya): Girit’e ilk geliyorsanız mutlaka görmelisiniz, etrafındaki yerler ile birlikte 2 gece planlayabilirsiniz. Ayrıca, Atina bağlantılı uçuşlarda direkt buraya inme imkanı da var. Şehrin merkezi olan Venedik limanı, daracık sokakları ve mimarisi ile oldukça büyüleyici. Sadece bu sokaklarda yürüyüp sağa sola bakmak, denize karşı kafelerden birinde bir kahve yudumlamak yarım gününüzü alacaktır. Bir de, turkuaz plajları ile ziyareti hak eden tam günlük Balos veya Elafonissi gezisi eklediniz mi, zaten etti 2 gün. (Bilgi için alternatif)Chania Venedik Limanı (foto:Wikipedia)                                                                               Kalmak için ise, limana ne kadar yakın olursanız o kadar iyi. Liman içine araç girişi problemli, otopark ise limanın kuzeybatı ucunda ve yer bulmak çok zor. Nea Chora bölgesi bence en iyi seçim, hem limana yürüme mesafesinde, hem park problemi yok. Üstelik oldukça sakin.
• Rethymnion (Resmo): Çok şirin bir limanı olmasına rağmen benzeri olan Hanya’ya tercih etmem. Etrafındaki organize plajları şezlong tarlası şeklinde ve biraz turistik geliyor bana. Ama yine de Hanya yerine burada konaklamak da bir alternatif. Buradan günü birliğine Hanya’ya gidip gelmek oldukça kolay.
• Loutro: Saçma gelebilir ama, karayolu bağlantısı olmayan bir köy düşünün (Bir zamanların Kekova’sı gibi). Burası Loutro, cam gibi suyu, şirin tavernaları ile sadece turizm ile yaşayan bir şehir. Arabayı Hora Sfakion‘da bırakıp gemiyle buraya 1 geceliğine geçmek oldukça iyi bir fikir. Yürümeyi seviyorsanız, bölgede doğal güzellikleri ile eşsiz 3 boğaz var: Aradena (yazı ve resimler), Samaria ve Imbros.Tepeden Loutro
•  Plakias: Adanın güneyindeki çekim merkezlerinden biri. İlk seyahatte değil ama ikinci ve sonrakilerde birkaç günlüğüne baz olarak kullanabilirsiniz. Yakınında çok ünlü plajlar var.

  

Doğu Girit

• Heraklion (Kandiye): Adanın idari şehri, ama bizce pek bir cazibesi yok. Ancak vaktiniz kalırsa gezin; görmemekle bir şey kaybetmezsiniz. Knossos antik şehrine bir parantez açalım; önemli bir ören yeri, ancak (farklı bir uygarlığı temsil etse de) bana göre Atina Parthenon, veya ülkemizdeki Efes, Aphrodisias veya Bergama’ya göre çok daha ihtişamsız ve sönük. Yapılan restorasyonların aslına uygunluğu ise halen tartışma konusu.
• Agios Nikolaos: İlk gelişte olmazsa olmazlardan.Küçük iç denizi, şehrin içindeki plajları ile oldukça sempatik olan bu nokta da 2 günü hak ediyor.

  

  Sonuç olarak eğer 3-4-5 günlük bir seyahat planlıyorsanız Hanya ile burayı baz olarak kullanmanızı öneririm. Agios Nikolaos’un yakın çevresinde bulunan Mochlos ve Elounda günlerinizi dolduracaktır.

  Mochlos: Yine uzun seyahatlerde kaçırmayın diyoruz. Diğer merkezlere oranla çok daha az bilinen, şirin mi şirin bir köy. Mümkünse akşam vaktini yaşayın, güneşi burada batırın ve hatta kalın.

  

  Bununla birlikte çocuklular dikkat! Şehrin içinde kullanılabilecek iki tane minik çakıllı plaj var (biri resimde), bunun dışında kayalardan girmeyi sevmek gerekiyor. Köyün yakınında Tholos plajı çocuklara daha uygun bir koy. Ayrıca, yürüyüş severler için Richtis şelalesi ve boğazı 20km. mesafede. (detaylar için)

• Girit’te gördüğümüz veya kaldığımız diğer yerler içinde, Agia Pelagia (tamamen turistik, ama plajları güzel), Agia Galini (kayalar arasına sıkışmış balıkçı köyü, güzel manzaralı odaları, taze ton veya kılıç yiyebileceğiniz restoranları var), Matala (eski bir hippi merkezi olduğu için meşhur, biraz Midilli Eresos havasında, bizi açmadı), Hersonissos (İngiliz turist merkezi), Bali (son derece sıkışık ve egzotik adı ile beğeni alan, Gümbet havasında bir turist merkezi) Ierapetra (şehrin kendisi değil ama karşısında günübirlik gidilen Hrisi adası bir efsane) gibi noktaları da dahil edebilirsiniz. Beğeni meselesi!

Girit’te ne yapmalı ?

Yukarıda bahsi geçen şehirlerin kendileri, yapılması gerekenler listesinde önemli bir yer tutuyor zaten. Bunun yanında diğer alternatiflerin ana başlıkları şunlar:

Yürüyüş yolları- Girit’in en öneli özelliklerinden biri de ada içinde E4 adı verilen (Bizim Likya yolu benzeri) işaretli bir yürüyüşçü yolu, ve bu yolun üzerinde ya da paralel konumda onlarca kanyon olması. Bütün bu yolların toplam uzunluğu 300km’yi buluyor.

Vaktiniz varsa, doğa sevginiz ve sportif kondisyonunuza bağlı olarak bunların bazılarını yürüyebilirsiniz. Manzaralar ve flora gerçekten müthiş. Bunların en önemlileri; Samaria, Aradena, Patsos, Theriso, Richtis boğazları. Zamanla bunlarla ilgili yazılar da hazırlayacağız.

Tekne turları- Adanın muhtelif yerlerinde günlük tekne turları bulabilirsiniz. Tekne turu, bizdeki gibi davullu zurnalı göbekli ve cıvık olmaz merak etmeyin. Ya teknede basit bir yemek verirler, ya da en az 3-4 restoran alternatifi olan bir limanda mola. Böyle bir liman bulduğunuzda genelde etrafta muhakkak kiralık tekne de vardır. Korkmayın kiralayın! (araba kullanıyorsanız 4 metre bir tekneyi de kullanabilirsiniz) ;asıl deneyim budur, size verdikleri harita ile istediğiniz koyda istediğiniz gibi zaman geçirebilirsiniz. (Sezona göre günlük tekneye 65-85 Eur ödenir, 4 kişiye kadar binilir)

Mağaralar-Girit’te turistik donanımlı (merdiven, korkuluk vs.) birçok mağara var. Özellikle çocuklar için ilginç bir deneyim olabilir. Dikteon (Agios Nik. veya Heraklion dan gidilir) ve Melidoni  (Resmo, Kandiye arasında) bunlardan en büyük iki tanesi.

Bütün bunları harmanlamak için araba kiralamak şart tabii.

Girit’te nerede yemeli ?

Bunu Girit adası için alternatif bir tur programı yazımızda yayınladık, lütfen oraya bakın. Bunun yanında genel bilgiler için ‘Sofra adabı‘ ve ‘Nerede yemeli’ yazılarına da göz gezdirmeniz faydalı olur (Yunan yeme içme kültürü, ve mekan seçimi konusunda ipuçları bulabilirsiniz).

Keyifli seyahatler