Yıllar evvel İkaria‘da tanıştığımız, bizim gibi özgün adaların peşine düşmüş bir çift sayesinde haberdar olduk Fourni’nin varlığından. İkaria, Samos ve Patmos adaları arasında sıralanmış irili ufaklı üç beş adanın toplamından oluştuğu için resmi adı Fourni Takımadaları olarak geçiyor. Fourni ise, takımadanın en büyüğü ve üzerinde yerleşim olan iki adadan biri. Diğeri ise, hemen karşısındaki Thymena.
Ada, sakin, sosyallikten uzak ve bakir. Kıyıları çok girintili çıkıntılı olduğundan, eski zamanlarda Ege Denizi’nde dolaşan korsanlar bu koylarda saklanırmış. Esasen ada ıstakozlarıyla ünlü ve itiraf edelim, biz de bunu öğrendiğimizden beri kurduğumuz ıstakoz süslü hayallerin peşine takılıp geldik. Birkaç gün geçirdikten sonra da adayı sadece bununla anmanın haksızlık olduğunu gördük. Masmavi, pırıl pırıl, kimsesiz koylar; Ege’nin uçsuz bucaksız maviliklerinden esen rüzgar, rüzgarın getirdiği kekik kokusu, sıcakkanlı adalılar, yavaşlamaktan başka şans bırakmayan telaşsız, huzurlu akan zaman ve tabii ki günün sonunda denizden günlük çıkan taptaze ıstakozlar ve türlü balıklar…
Kitlesel turizmden nasibini almadığı için doğal olarak az gelişmiş. Yine de limanın hemen karşısında, sağlı sollu dut ağaçlarının uzandığı bir ana caddesi var. Üzerinde mini market, eczane, fırın, ATM, kafeterya ve lokantaların olduğu bu cadde üzerinde hemen her ihtiyacı karşılayabiliyorsunuz. Bir tavsiye: ATM olsa da, siz yanınızda yine de bolca nakit getirin.
Nasıl Gidilir?
Fourni’de havaalanı olmadığı için adaya yalnızca deniz yoluyla ulaşılıyor. Türkiye’den direkt deniz seferi de olmadığından, önce Samos ya da İkaria Adası‘na gidip, oradan kalkan tarifeli feribotla adaya ulaşabilirsiniz. Biz önce Kuşadası’ndan Samos’a, sonraki gün Samos Pythagorion Limanı’ndan kalkan feribot ile Fourni’ye geçtik. Şayet İkaria’da tatil planlıyorsanız, ya da halihazırda İkaria Adası’ndaysanız, oradan da Fourni’ye feribotla direkt ulaşım mümkün. Seferleri buradan inceleyebilirsiniz.
Nerede kalınır?
Adada yerleşim çok gelişmediğinden, konaklama için de çok fazla seçenek yok diyebiliriz. Ya çoğu pansiyonun bulunduğu şehir içinde, ya da Kampi koyundaki yerlere bakmanız gerekiyor. Biz merkeze beş dakika yürüme mesafesinde, deniz kıyısındaki Studios Nektaria‘da kaldık. Sade, temiz, rahat, tavsiye edebileceğimiz bir pansiyondu.
Plajlar
Fourni kıyıları çok girintili çıkıntılı olduğu için, deniz ve doğa ile baş başa kalabileceğiniz bir sürü sakin koy var. Kampi Beach hariç hepsi de bakir ve organize olmayan plajlar; yani şezlong, şemsiye, büfe, vs yok. Bir iki plaja merkezden yürüyerek gidilebilse de, diğer bakir plajlara ulaşım, ya tekne ile denizden, ya da motosiklet, yahut araba ile karadan mümkün. Tekneyi de, aracı da merkezde kiralayabiliyorsunuz. Bu bakir koyların çoğunda ağaç gölgeliği olduğu için şemsiyeyi çok dert etmeyin. Yanınızda azıcık atıştırmalık, su ve iyi bir kitap olsun yeter.
Söz konusu koyların çoğu adanın batı kıyısında, kuzeyden güneye doğru iniyor. Her birinin konumu Google Map üzerinde işaretli. Aşağıda plaj isimlerinin üzerine tıklayarak konumları görebilirsiniz. Sırasıyla:
Kampi Beach:
Adanın batısında, Fourni merkezden yürüyerek gidilebilen, adadaki tek organize plaj. Bizim gibi siz de yürüyerek gidecekseniz plaj terlikleri yerine yürüyüş ayakkabısı giymenizi tavsiye ederim. İkiz koydan oluşan plajın bir tarafında şezlong ve şemsiyeler ile taverna bulunurken, kayalıkların diğer tarafında bunların hiçbiri yok. Her iki plaj da, deniz de çakıl taşlı. Özellikle çocuklu aileler için ve araç kiralamak istemeyenler için rahat bir plaj.
Elidaki Beach:
Petrokopeio Beach’e inen virajlı yolun sağ tarafında kalan küçük koy. Plaj uzaktan çok cazip gözükse de yeterli gölgelik olmadığı için biz inmedik. Tam kafa dinlemelik, ıssız bir plaj.
Petrokopeio Beach:
Adanın en etkileyici plajı diyebiliriz; haliyle baya popüler. Oldukça virajlı bir yoldan iniliyor. Yürüyerek gitmeyi düşünmeyin bile. Yukarıdan koyu görür görmez, sırtını yasladığı antik mermer ocağını fark edeceksiniz; Efes Tapınağı’nın buradan yontulan mermerle inşa edildiği söyleniyor. Kayalıklarla ikiye ayrılmış plajın iki tarafına da karadan ulaşım mümkün. Baktınız bir tarafta ağaç gölgeleri kapılmış, ana yoldan güneye doğru inerek diğer tarafa geçin, göreceksiniz oradaki ılgın ağaçları daha büyük ve cömert.
Petrokopio’dan güneye doğru devam edince, yine ağaçlıklı ve ıssız bir plaj olan Kasidi Beach’e ulaşıyoruz.
Kasidi’den sonra ise adanın iyice güney ucunda kalan Vlyhada Beach var.
Vitsilia Beach:
(Google haritada Pavlos Bay olarak görünüyor) Diğer bakir plajlardan farklı olarak adanın doğu kıyısında kalıyor. Etrafı kayalık olduğu için rüzgar almayan, sakin koylardan biri. Plaj ve deniz çakıl taşlı; burada da ağaç gölgelikleri olduğundan şemsiyeye ihtiyaç yok.
Adada değişik bir balıkçı köyü görelim derseniz aşağıda bahsi geçen Kamari dışında, kuzeyde Kampi Chrissomilia‘ya uğrayabilirsiniz. Biz Kamari’deki öğle yemeğinden sonra kahve için uğradık, ama sahildeki balık lokantasında yemek de yenebilir. Bizim aklımız kalmadı değil.
Yeme-İçme
Nikos Taverna:
Fourni’ye gelip de Nikos Taverna’ya girmemek neredeyse imkansız. Limana bakan yol üzerinde yan yana sıralanmış tavernalardan ilki. Sahibi Jenny, sıcakkanlılığıyla, ona yemeğe giden her bir turistin kalbini çalmayı başaran biri. Menude taze balık ve ıstakoz olmazsa olmazları, ama Yunan mutfağına özel çeşitler de mutfakta sergileniyor; Jenny eşliğinde görerek, seçerek sipariş verebiliyorsunuz. Adada kaldığımız süre boyunca iki akşam Nikos’ta yedik. Ne yediysek hepsinden ziyadesiyle memnun kaldık.
Miltos Taverna:
Liman’ın karşısında sıralanmış tavernalar arasında en göze çarpanlardan biri. Nikos Taverna’nın hemen yanında. Değişik bir yer denemiş olmak için gittik, ama çok memnun ayrıldık diyemem. Her ne kadar balık ve diğer ürünler taze olsa da- ki adada taze ürün satmayan yer bulmak zor-, ev sahipliği ve temizlik açısından bizim nazarımızda iyi not alamadı. Nitekim bir sonraki gün Nikos Taverna ile kaldığımız yerden devam ettik.
Almyra Taverna (Αλμυρα):
Fourni merkezi dışında bir öğle yemeği için mutlaka gidilmesi gereken salaş, sade, tipik bir Yunan tavernası. Denizin hemen kıyısında, çakıl taşların üzerine, ağaç gölgesine kurulu tahta masa ve sandalyelerde Ege’nin en taze deniz ürünlerini yiyorsunuz. Deniz ürünleri yanında, mutfakta yöresel ev yemekleri de pişiyor. Akşam vakti nasıl olur bilemiyoruz, ama bizim tavsiyemiz ortamın ambiyansı için öğle saatlerinde gitmeniz.
To Archontiko (Το ΑΡΧΟΝΤΙΚΟ):
Merkezde kalıyorsanız kahvaltı yapabileceğiniz, ya da kahvaltı sonrası ağaç gölgesinde kahve ile sabah keyfi yapabileceğiniz harika mekan. Diğer mekanlar gibi burası da tam bir aile işletmesi. Tatlılar bayan Patras’ın elinden, servis ve kasa da baba ve oğuldan soruluyor. Oldukça sempatik ve nazik bir aile.
Icarus Cafe-Bar:
Limanın karşısında, tam köşede, Nikos Taverna’nın yan komşusu. Akşam yemekten sonra oturup birşeyler içmek, geleni geçeni izlemek için keyifli bir kafe-bar. Sahipleri de çok sempatik bir çift. Türkleri de çok seviyorlar.
*****
Özetle Fourni, sakinlik ve rahatlık yanında pırlanta gibi plajlar, temiz hava, bol taze balık, bakir doğa… daha ne isterim diyenlerin kaçırmaması gereken bir ada..
Çok bilgilendirici ve ilgi çekici ifade etmişsiniz Çok teşekkür ederim ikaria ilgi alanimda ama fourni de ilave oldu..
Teşekkür ederiz güzel yorumunuz için, şimdiden keyifli tatiller..