Her ada farklı bir yönü ile iz bırakıyorsa eğer, Samos’un izi de yeşil doğası olmalı. Mükemmel plajları, dağ köyleri veya yerel ouzosu gibi öne çıkan folklorik özellikleri olsa dahi, tüm adaya yayılmış bitki örtüsü bizi hep daha fazla etkiledi.
Samos’ a nasıl gidilir?
Uçakla gitmenin bir anlamı yok, Atina bağlantılı uçmak gerekli ; zaten Türkiye’den Samos feribot bağlantısı oldukça kolay. Kuşadası ve Seferihisar (Sığacık) çıkışlı feribot seferleri var.
Bizim gittiğimiz dönem (Haziran 2017) Sığacık’dan iki kişi gidiş dönüş 80, Kuşadası’ndan 110 Eur idi. Biz bu sefer Sığacık’ı tercih ettik. Dezavantajı şu: Kuşadası çıkışlı feribotlar, doğudaki Samos (Vathi) ya da Pythagorion limanlarına yanaşıyor, bu şehirler daha güzel ve organizasyon yapmak için daha fazla imkan var; oysa Sığacık feribotu, adanın kuzeybatısında Karlovasi limanına giriyor. Araçla gitmek isteyenler için ise tek seçenek Kuşadası’ndan, Sığacık feribotu araçlı değil.
Karlovasi turistik bir yer değil, konaklayacağınız yere göre limandan 30-50 Eur’luk bir taksi seyahati yapmanız, ya da aracı buradan kiralamanız lazım. Seyahatle ilgili en sık sorulan soru olan kapıda vize uygulaması ise, biz gittiğimizde, bu limanda da vardı.
Gelelim Samos’da araba kiralama meselesine: Vathi veya Pythagorion limanlarında problem yok, iskeleye yakın yerlerde bir sürü acenta var, rezervasyonsuz gelseniz dahi problem olmayabilir. Karlovasi ise bu açıdan sıkıntılı; şehirde bir tek kiralama ofisi var, o da limana uzak. Sonuçta rezervasyonu Türkiye’den yapmak zorundasınız. Bizden tavsiye, “economycarrentals.com” u tercih etmeyin. Samos’ta Autounion isimli firmayla çalışıyorlar, adamlar bizi karşılamaya gelmedi, telefon edince “yoldayız” dediler, 20 dakika sonra ben arayınca telefona çıkmadılar. Neyse ki limanda diğer yolcuları karşılamaya gelen başka bir acenta vardı, onlardan araç bulabildik. (Aslında bunu yazmak doğru değil, ama bizden bir hafta sonra giden arkadaşımızın başına da aynısı gelmiş, yine limana gelmemişler, yani alışkanlık var (!)). Kısa dönem araç kiralamalar için fiyat günlük, 45 Eur’a kadar çıkabiliyor. Biz 8 gün için 240 Eur verdik. (Bizi kurtaran yerel kiralama acentasının ismi Aegean Sky Rentals)
Nerede kalınır ?
Sisam oldukça büyük bir ada; çok farklı yerlerde konaklama yapılabilir. Tatiliniz uzun ise iki farklı şehir seçebilirsiniz. Karlovasi bizce en son seçenek. Zaten önceleri adanın ticaret limanı imiş. Etrafında güzel dağ köyleri olmasına rağmen turizmle çok haşır neşir değil, üstelik çekim merkezlerine uzak. Şehirden denize girilebiliyor, ama Samos genelinde çok daha güzel plajlar var.
Bir diğer yanlış seçim Vathi şehri (Samos diye de geçer); burası merkez olmasına rağmen gece hayatı haricinde bir cazibesi yok. Akdeniz‘e gidip, Antalya şehir içinde konaklamakla aynı. Yürüyerek bir plaja gitmeniz imkansız.
Gelelim diğer merkezlere:
Kokkari, adanın en turistik merkezi, ama bu sizi korkutmasın, son derece sempatik ve güzel bir yer. Şehrin içinden denize giriliyor olsa bile, çok güzel plajlara yürüme mesafesinde. Yeme içme sorunu yok, sınırsız seçenek var. Akşam saatlerinde, karşı dağın arkasından güzel bir gün batımı vaad ediyor.
Diğer bir seçenek olan Pythagorion eski bir balıkçı kasabası. Yeni yapılan yat limanı ile bu hüviyetini kaybetmek üzere, ama yine de dar arnavud kaldırımlı sokakları, rıhtım boyunca uzanan kafeterya ve tavernaları ile kendine münhasır bir havası var.
Bunların haricinde, sahilde Ireion, dağda Marathokampos şehirleri olabilir. Biz Kokkari, Pythagorion ve Ormos Koumeikon‘da kaldık.
Nereler gezilir ? Nerede yenir ?
Doğası yeşil olduğu için Samos Adası’nı arabayla gezmek oldukça keyifli. Yalnız bunu yaparken kesinlikle bir yol haritası edinin. Maps uygulaması ile navigasyon sizi çok berbat yollara sokabiliyor. Birkaç defa U dönüşü yapamayacak şekilde, kan ter içinde geri geri gitmek zorunda kalınca, bayağı bir saydırdık.
Bu bölümü yazarken, başlıkları güzellik veya önem önceliğine göre değil, ana liman Vathi şehrinden saat yönünde sahili turlayarak derledik. Bu istikamette sırası gelen ve bizce yazmaya değer plaj, köy, restoran, liman, yazıda yerini aldı. Bu şekile göre gezmek uygun olmayabilir. Bence bu noktaları baz alarak, gezi programınızı kaldığınız yere göre yapmanız daha doğru olur. (Referans numaraları harita üzerinde işaretlendi, ayrıca bağlantılara tıkladığınızda GMaps açılır)
(1) Vathi limanı: (Bilinen adı ile Samos) Adanın idari merkezi. Bildiğiniz şehir hüviyetinde bir yer. Adaya ilk kez gidiyorsanız, “Bu kadar geldik, bi görelim” mantığı ile gezebilirsiniz, ama akşam vakti kordon boyunda bir yürüyüş, çarşısında bir tur yeter de artar.
(2) Livadaki plajı ilk durak. Vathi’nin kuzeyine doğru çıkılan asfalt yoldan gidiliyor. Kestirme diye köy yollarına girmeyin, kesinlikle değmez. Son 2km anayoldan ayrılan bir toprak yolu var, çok bozuk ama sonunda Sisam’ın en özgün plajlarından biri var. Bizde böyle bir yer olsa, parkta vale, girişte beach club giriş ücreti filan gibi yöntemlerle daha girmeden bir güzel söğüşlenirdik.
Burada ise yaptığınız günlük harcama karşılığında tesis ücretsiz. Çocuklu iseniz, plaj, kum, uzun süre diz boyu devam eden su derinliği ve rüzgara kapalı yapısı ile çok ideal. Çocuk yoksa, yine de doğası için o kadar yolu gitmeye değer bir yer. Bardaki atıştırmalıklar öğlen sizi kesmez ise, arabayla gidebileceğiniz bir yan koy (3) Agia Paraskievi‘de iki restoran var.
Geri dönüp Vathi üzerinden, asfalt yoldan kuzeydoğuya gidiyoruz. Rotamız (4) Posidonio. Bu şirin balıkçı köyü, Dilek Yarımadası karşısındaki doğal barınak olması nedeni ile Türk kıyılarını turlayan yatçıların uğrak yeri. Denize girmek için en güzel alternatif değil, organize plaj yok, sahil taşlı, ağaç gölgeleri var. Bununla birlikte bir kahve ya da yemekle birlikte görmeye değer güzellikte. Bir tek restoran var ve konumu mükemmel. Burada bulunduğumuz saatlerde karnımızın tokluğu üzdü bizi : (. Batı komşusu (5) Klima köyü aynı güzellikte değil. Yolunuzu değiştirmeye değmez.
Tekrar batıya yöneliyoruz, meşhur (6) Psili Ammos plajına. Burası da çocuk dostu kum bir plaj. Kiralık şemsiye var, karın doyurmak için alternatif restoranlar mevcut, güzel ama biz sakinlik aradığımız için batısındaki (7) Mykali beach‘i tercih ettik. Psili’de otopark problemi var, geç gelirseniz plaja uzun yürümek zorunda kalabilirsiniz.
Mykali açık denize bakıyor ve rüzgar alıyor, bu nedenle suyu daha soğuk ve pırıl pırıl. Plajda aynı zamanda bir sörf ve yelken okulu var. Harcama karşılığında şemsiyeler ücretsiz. Organize plajlar içinde Samos’ta en sakin olanı. Plajda salata vs atıştırmalıkları şezlongda alabilirsiniz, eğer kesmez ise restoranlar da var. Sahil küçük çakıl, ama rahatsız etmiyor. Denizin dibi ise kum.
Batı yönünde ilerleyince (8) Pythagorion’a geliyoruz. Matematikçi Pisagor’un doğum yeri olan bu şirin kasabada Türk misafir oldukça fazla, rıhtım Türk yatlarla dolu. Eski limanda sıra sıra restoran ve kafeler var. Biz resimli menülü restoranlarla pek barışamadığımızdan, meşhur Pisagor heykelinin altında fotoğraf çekip, limanın dışında daha sakin olan kumsal tarafına gidiyoruz (Denize sırtınızı dönünce, sağ taraftaki liman idari binasının arka tarafında kalıyor).
Ne var ki burada girdiğimiz Trata Taverna’da malzemeler güzel olsa dahi, servis bizi tatmin etmedi, turizm mekanı bozmuş. Bununla birlikte, restoran yolundaki Two Spoons dondurmacı bir efsane, kesinlikle tavsiye ederiz. Pythagorion ‘un sokaklarında dolaşmak da çok keyifli, ama biz turist kalabalığını pek sevmediğimizden bir geceyi yeterli bulduk.
Ada çok büyük olduğundan yazının devamı 2. bölümde tıklayınız…
çok güzel anlatılmış…plajlar ve şehir sıralaması harika..eylülde gidicektim harika oldu bu yazı…sığacıktan düşünüyordum..ama bunu tekrar düşünücem..uyarılar yerinde..tekrar teşekkürler..
Biz teşekkür ederiz. Şimdiden iyi tatiller.