Ortodokslara Hac adası olarak pazarlanan Patmos’a ilk olarak 2006 senesinde gelmiştik. İkinci gelişimiz 13 yıl sonra oldu ve Yunan Adaları’nın zamana karşı duran karakteri bir defa daha büyüledi bizi. Geçen onca yılda Patmos olduğu gibi kalmış, sanki geçen sene gelmiş ve tekrar görüyor gibiyiz.
Patmos, gerçekten de Oniki Adalar’ın en güzellerinden biri. Kuvvetli bir çekim merkezi olma özelliğini, hem mimari güzelliğinden, hem plajlarından, hem de Hristiyan alemi için öneminden alıyor. Efsane, dört İncil ‘den biri olan Yahya (St John) incilinin, burada yazıldığını söylüyor. Bu nedenle Chora’daki manastır, tutucu Hristiyanlar için önemli bir hac merkezi; hatta bu nedenle 70′ li yıllara kadar adada müzikli eğlenceye izin verilmiyormuş. Şimdilerde de, her Ağustos sonunda oldukça üne sahip bir dini müzik festivali düzenleniyor.
Tabii böyle yazınca oldukça kapalı bir ada göreceğiz diye düşünmeyin, alakası yok. Turizm herşeyi değiştirmiş vaziyette. Birçok plajda beach party veya manastırın dibinde bile canlı müzikli bar var bugün.
Nasıl Gidilir ?
Biz tekne ile Leros’tan geldik, ama münferit seyahat edenler için Bodrum’dan, çok yoğun zamanlarda da Turgutreis’ten kalkan direkt veya Leros aktarmalı deniz otobüsleri var. Yeşil Marmaris acentasının seferleri Bodrum’dan 2 saat ve gidiş dönüş 85 Eur tutuyor (2017 bilgisi). Sefer olmadığı dönemde Kos’ a geçip oradan Dodekanisos Seaways ile de Patmos’a çıkılabilir, ama zaman kaybetmemek için seferleri iyi incelemek gerekli.
Nasıl gezilir ?
Ada oldukça büyük dolayısıyla Patmos ‘u hakkını vererek gezmek için araç kiralamak şart. Bir otobüs şebekesi var, ama saatler çok seyrek, gittiğiniz bir noktada , akşama dek çakılmak durumundasınız. Zaten 40-50 Eur civarındaki günlük araba kira bedelinin karşılığı, kazanılan zamanla fazlasıyla alınıyor. Biz, bayramda, üstelik de doğaçlama geldiğimizden, araç bulmakta sıkıntı yaşadık. Bu yüzden özellikle Türk ve Yunan yüksek sezonunda önceden ayarlamakta fayda var. Liman, plajlar ve Hora arası otobüs seferleri ve adaya özel önemli tarihler (yüksek sezonlar) konusunda güncel bilgiyi www.patmosweb.gr adresinden alabilirsiniz .
Nerede kalınır ?
Kendi kaldığımız tesisi (Allotina Houses) maalesef tavsiye edemiyoruz, duşta elektrik kaçağı vardı resmen; biz ve tüm arkadaşlarımız çarpıldık (rezervasyonu yaptığımız Patmos Aktis’te güzel bir şenlik çıkardık tabii ve yerimiz değişti, ama yine de o gerginlik bizi üzdü). Bizi mecburen taşıdıkları Patmos Aktis güzel bir otel. Biz, borçlu oldukları özür yüzünden ücret ödemedik, ama booking den baktığımda oldukça pahalı olduğunu söylemeliyim.
Kalacak şehir seçimi konusunda şu tavsiyelerimiz olabilir: liman Skala en fazla seçeneğinizin olacağı, hem yeme içme, hem faaliyet olarak yürüyerek erişilebilecek en fazla alternatifin olduğu yer. Denize girilse de kapalı bir koy olduğundan en güzel deniz burada değil, yat limanına doğru yaklaştıkça tadı kaçıyor. Grikos koyunda ise deniz iyi, ama hareket yok. Sadece plaj ve üç iyi restoran bulabilirsiniz; plaj haricinde, akşam gezintisi yapacak bir yolu dahi yok. Diğer alternatif Patmos Hora, zaten gezeceğiniz son derece sempatik bir köy; üstelik bazı akşamlar zaman geçirmek isteyeceğiniz taverna ve bar imkanları da var, ama burada da problem park yeri . Birçok Hora’da olduğu gibi, araba girişine izin yok. Daha kuzeyde kalan Kampos’u biz beğenmedik, daha doğrusu, daha iyi yerler var diye düşündük. Sonuçta, Skala ya da Hora en iyi 2 seçenek olarak görünüyor.
Gezilecek yerler
Patmos Hora’nın karakteristik özelliği beyaz badanalı evleri ve dar, plansız taş sokakları. Aslında tüm Yunan Adaları’nda Hora var (bir nevi idari merkez). Patmos Hora iyi korunmuş örneklerden ve en güzellerinden biri. Adanın en şık (ve pahalı) mağazaları burada, sanırım aynı şeyi restoranları için de söyleyebiliriz. Merkez meydandaki Stoa Teo’s adanın en hareketli barı ve kapalı kısımda güzel müzik çalıyor, yıldızların altında meydandaki hareketi izlemek oldukça keyifli.
Hora’daki manastır, içinde bahçe, kilise ve hazinenin bulunduğu bir kompleks. Bahçe ve kilise kısmı ücretsiz, hazine ve kutsal emanet kısmını gezmek için 4 Eur vermeniz gerekli. Bu kadar geldik bi bakalım derseniz bilmem, ama bize pek cazip gelmedi. Gezecekseniz de, balık istifi olmamak için limana bakın, kendinizi kruvaziyer gemilerine göre ayarlayın. Onların gezdiği zamanda ortam kalabalık bir metro durağına dönüyor.
Skala merkezde bolca turistik eşya mağazası ve alışveriş imkanı, birçok da restoran var. Sahil boyu ise kafeteryalarla dolu. Bodrum’dan deniz otobüsü ile geldiyseniz, geri dönmeden adaya son bakışı bunların birinden yapacaksınız zaten. Mekanların tümü, koya ve Hora’ya bakan güzel manzaraya sahip.
Patmos plajları
Psili Ammos
Plajlardan keyif almak için rüzgarın yönünü kestirip seçimi ona göre yapmak iyi olur. Rahat etmek için rüzgarın içeri doğru esmediği bir koy bulmanız gerekli, bu da zor değil, adanın her köşesinde plaj var. Bunlardan özellikle biri, Psili Ammos çok farklı, çünkü araçla (motorla bile) gidilmiyor. Konum olarak Patmos’un aşağı ucundaki yarımada üzerinde. To Diakofti taverna yolunun sonuna kadar gidince, park etmiş bir sürü araba ve plaja giden patikayı göreceksiniz. Yürüyüş 1,5 km kadar, yaklaşık 30 dakika.
Ben terlikle yürüdüm, ama pek keyifli olmadı, Demet spor ayakkabı ile daha rahat etti. Zemin toprak ve kaya, plaj tarafında ise dik bir rampa var. Evet ulaşılması zor, ama aynı zamanda Patmos’un en güzel kum plajı burası. Duş için su, kiralık şezlong yok; şanslıysanız dev ağaç gölgelerinde yer bulabilirsiniz. Restoranı da var. Biz şartları pek hijyenik görmediğimizden denemedik. Plaj çocuklar için çok uygun, ama yürüyüş kısmını siz değerlendirin. Sabahları Skala’dan kalkan tekneler de varmış, limandan sorabilirsiniz.
Melloi plajı
İkinci gün öğlen bizi sakinliği ile etkileyen Melloi plajına gittik. Şezlong yok, ama erken giderseniz bir sürü zeytin gölgesi var. Koyun küçük iskele tarafında bulunan To Melloi Taverna ise öğle yemeği için ideal. Bu koyun bir diğer özelliği genelde fazla rüzgar almayışı imiş. Sanki biraz adanın emeklileri tercih ediyor gibi.
İlk Yunan seyahati yapacaklar için belirtelim; Yunanistan’da şemsiye ve şezlongu ya tam gün kiralarsınız (çifti 8-20 Eur), ya da kendiniz getirirsiniz. Organize bir plajda bile havluyu istediğiniz yere serebilirsiniz, kimse bir şey diyemez. Kiralıklar da genelde akşam 5-6 dan sonra bedava olur, gelip ücret istemez kimse.
Agriolivado plajı
Meloi‘nİn bir üzerindeki AgrioLivado, gençlerin tercihi. İki adet organize plaj, beach bar ve su sporları imkanı sunuyor. Deniz uzaktan güzel görünüyor, ama şezlong almak gerekli, ağaç gölgeleri sahilden uzak. Biz fazla curcuna sevmediğimizden pas geçtik.
Kampos plajı
Bir üzerindeki Kampos oldukça güzel, burada da şezlong var, ama birbirinden uzak ve mekan geniş. Akşamüzeri Sun&Sea Bar’da kendi müziğimizi yapıp oldukça güzel vakit geçirdik. Sahilde birçok restoran var, çocuklar için de uygun, deniz birdenbire derinleşmiyor.
Grikos plajı
Güneyde son gün kaldığımız Grekas plajı da oldukça güzel. Çocukla gidilebilir, birden derinleşmiyor, küçük çakıllı kumsalında kiralık şezlong bulmak mümkün, bir sürü de taverna var.
Lampi plajı
Son olarak gittiğimiz diğer bir plaj kuzeye bakan Lampi. Volkanik çakıl taşlı, kalabalık değil ve şemsiye var. Zemin ve deniz dibi nedeniyle fazla çocuk dostu olmayabilir, ama plaj için değilse bile Lampi taverna için mutlaka gidilmeli.
Nerede yemeli ?
Yunan diyarına ilk gelişinizse Yunanistan’da sofra adabı ve nerede yemeli yazılarını da okumanızı öneririm. Tabii ki adada gözden kaçırdığımız veya gittiklerimizden daha iyi tavernalar olabilir; toplam beş günde her yeri test etme şansımız yok.
Lampi taverna kışın Selanik’te, sezonda Patmos’ta bulunan bir aile tarafından işletiliyor. Taze deniz ürünleri bulmak mümkün, Yunan mutfağı da. Flambe peynir sahanaki si meşhur ve gerçekten çok lezzetli.
Yukarıda bahsi geçen To Melloi de bir aile işletmesi. Lüks değil ama lezzetler yerinde, fiyatlar uygun. Daha çok Yunanlılar tarafından tercih ediliyor. (Zaten plaj da öyle)
Bir parantez de adanın en meşhurlarından To Kyma’ya açalım. Şüphesiz Patmos’un en güzel manzaralı, denize sıfır mekanı. Füzyon antrelerin hepsi çok lezzetli, ama siparişi aldıktan sonra, mutfaktan “üzgünüz kalmamış!” diye dönmek, bu kalibrede bir restoran için olmamalı. Kalmayanlardan biri de en ünlü yemeği (lobster spaghetti). Normal bir Yunan restoranında konuya güler geçerdik, ama hem adanın en pahalılarından biri olup, hem ana yemeğim kalmadı diyorsan, ben de “bir daha gelmem!” diyorum. Sonuçta masa ayırtıyoruz, yemek de mi ayırtacağız 🙂
Plefsis Taverna, Grikos koyunda bulunuyor. İşletme olarak Patmos Aktis’e bağlı ama fiyatlar makul, ürünler lezzetli. Eğer zaten bu koy veya yakınında iseniz deneyebilirsiniz. Adanın iki ünlüsünden Pantelis Taverna, Skala’da ve Vaggelis, Chora meydanında, ama biz ikisinde de yemedik, görüş belirtemiyoruz.
Sonuç olarak oniki yıl sonra tekrar geldiğimiz bu adadan, aynı keyif ve memnuniyetle ayrıldık. Tekrara düşmeden, farklı mekanlarda gezerek 3-4 tam günü rahat geçirebilirsiniz. Umarız siz de beğenirsiniz.
