Rodos’un yamacında bir şirin ada: Halki (Chalki)

Bu yazı Haziran 2019’da güncellenmiştir.

Ege’deki on iki adalar grubunun en küçüğü olan Halki Adası, Kos ve Rodos Adaları arasında ard arda sıralanmış üç Yunan adasından biri ( Diğer ikisi Tilos ve Nisyros  adaları). Rodos’un batısında, gözlerden uzak, küçücük bir ada olan Halki, 1983 yılında UNESCO tarafından ”dostluk ve barış” adası ilan edilmiş; bize göre ise estetik, huzur ve romantizm adası burası.

Henüz ayak basmadan, birkaç mil öteden bile kartpostal gibi görüntüsü insanı etkiliyor. Geceden yorgun çıkmış balıkçı kayıklarının dinlendiği küçük bir liman; bu limanın iki yakasından tepelere doğru serpilmiş, pastel renklere boyalı iki katlı taş evler ve bu evlerin arasından yükselen, adada unutacağınız zaman kavramını size hatırlatacak tek şey olan taş bir saat kulesi. Buranın adı Emborio; adaya yanaşan gemilerin, yatların ve balıkçı teknelerinin yanaştığı tek liman olmanın dışında, birkaç yüz kişiden oluşan ada halkının yaşadığı ve turistlerin konaklayabildiği tek yerleşim yeri.

Yaz aylarında liman ile plajlar arasında birkaç minibüs seferi olsa da, aslında ada araç trafiğine kapalı. Küçük olduğu için de  her yeri yürüyerek gezmek mümkün.

Osmanlı idaresinde olduğu yıllarda süngerciliğin ve ticaretin iyice gelişmesiyle refah seviyesinin zirvesine ulaşmış olan ada halkının kaderi, İtalyanların egemenliği sırasında, kendilerine tanınan hakların ellerinden alınması ve süngerciliğin darbe görmesiyle değişmeye başlamış.

Bunun üzerine, büyük çoğunluğu mesleklerini icra edebilecekleri, dünyada süngercilikte başı çeken Florida’nın Tarpon Springs bölgesine göç etmişler.

İlki 1911-12 , sonraki ise 1950’li yıllarda gerçekleşen iki büyük göç dalgası ile iyice sahipsiz kalan bu güzel ada, Florida’da yaşayan, köklerine bağlı ada halkının yatırımlarıyla yeniden hayat bulmuş.

Şimdilerde ise tek geçim kaynağı turizm olan Halki, istisnasız her yıl burayı ziyarete gelen sadık turist grupları edinebilmiş, bağlayıcı bir ruha sahip.

Nasıl Gidilir?

Türkiye’den Halki’ye sadece deniz yolu ile ulaşılıyor. Kos üzerinden de bazı seferler olmasına rağmen, en çok ve sık seferlerin düzenlendiği Rodos’tan gitmek en kolayı.

Rodos Adası’nda iki adet liman var: biri adanın merkezinde, Marmaris’ten gelen teknelerin de yanaştığı ana liman, diğeri ise adanın batı kıyısında, nispeten küçük olan Kamiros Skala limanı. Halki’ye her iki limandan da ulaşım mümkün. ANEK Lines ve Dodekanisos Seaways firmaları, yaz aylarında ana limandan haftanın sadece bazı günleri sefer düzenliyorken, Kamiros Skala Limanı’ndan hergün küçük tekneler kalkıyor. Rodos merkezden Kamiros Skala Limanı’na ise otobüsle ya da taksi ile yol 45dk. Otobüs saatlerini Rodos merkezdeki otobüs durağından öğrenebilirsiniz. Kamiros Skala’ ya gelmeyi başardınız, bu limandan Halki’ye ise yolculuk yaklaşık 1 saat 15dk.yı buluyor. Tekne servisi yapan 3 firma var: Nikos Express, Nissos Halki ve Fedon.

Kalkış saatleri çok değişken, genelde yolcu durumuna göre dolduğunda kalkıyorlar, yine de gündüz saatlerinde orada olmanızda fayda var. Fiyat tek yön kişi başı 10Eur. Biz dönüşte Anek Lines gemisiyle Rodos ana limana döndük. Bahsi geçen firmaların farklı gün ve saatlerdeki seferleri için şu linkleri inceleyebilirsiniz: ANEK Sea Lines, Dodekanisos Seaways, Fedon, Nissos Halki, Nikos Express

Nerede Kalınır?

Halki’de konaklama seçeneklerinin neredeyse tamamı limanın etrafındaki evlerden oluşuyor. Denizin hemen kıyısından başlayıp yamacın tepelerine doğru uzanan evlerin büyük çoğunluğu restore edilmiş, ihtiyacınıza göre tek oda, ya da evin tamamı olarak kiraya veriliyor.

Ada küçük, konaklama seçeneği de çok olmayınca sezonun en yoğun olduğu Temmuz – Ağustos ayları yer ve fiyat açısından sıkıntılı olabilir. Bize göre adaya gitmek için en uygun aylar, havanın sıcak ama çok yakıcı olmadığı, denizin ise girilebilir sıcaklıkta olduğu Hazin, Eylül ve Ekim ayları.

Bizim kiraladığımız Villa Praxithea, limana, bakkala, restoranlara 2 dk yürüme mesafesinde; denizin hemen kıyısında bulunan iki katlı, renkli panjurlu evlerden biri, hatta bize göre en güzeliydi.

Sabah uyanır uyanmaz on adımda denize atlamak, verandadaki çam ağacının altında kahvaltı yapmak, kahve içip kitap okumak, ya da kaldığımız katın minicik balkonunda çilingir sofrası kurup limana yanaşan tekne ve gemileri izlemek gibi keyifli imkanlar sunan Villa Praxithea sanki kendi evimizmiş gibi bize başka güzel geldi.

Bu özel evin kendisine yaraşır sahibi Manolis ise, evin restorasyonunu da yapmış olan Rodos’lu bir mimar.

Misafirlerini Rodos’ta karşılıyor; sanki onun evinde değil de kendi evinizde kalmaya gidiyormuşsunuz gibi rahat, mütevazi ve cana yakın tavrıyla, tatile huzurlu bir başlangıç yapmanızı sağlıyor. Detaylı incelemek ve rezervasyon yapmak isterseniz tıklayın.

Güncelleme – 06/2019: İlk olarak 2014 yılının Ekim ayında ziyaret ettiğimiz Halki’ye, 2019 Haziran ayında, Karpathos Adası’na giderken transfer yapmak için yeniden geldik. Gelmişken de, ilk ziyaretimizde çok sevdiğimiz bu güzel adada iki gece kalmaya karar verdik. O tarihlerde Villa Praxithea dolu olduğu için, başka bir yerde konakladık.

Bu defa konakladığımız Aretanassa otel, yukarıda anlattığım ev tipi konaklama değil, butik otel tarzında bir konaklama sunuyor. Otel müdürü Yiannis, bu güne kadar gördüğümüz en titiz ve detaycı kişilik. Aynı zamanda çok sempatik ve esprili. Otel müşterilerini memnun etmek için gece gündüz didiniyor. İşini hakkıyla yapıyor, gördüğümüz kadarıyla karşılığını da alıyor.

Nerede denize girilir?

 

Her iki gelişimizde de kaldığımız yerin hemen önünden denize girildiği için biz plaj arayışına ihtiyaç duymadık; yine de yaptığımız yürüyüşler esnasında birkaç güzel, organize plaj çıktı karşımıza. İlki Ftenagia Beach; limandan 15 dk yürüme mesafesinde,  Aretanassa Otel’in hemen arkasındaki koyda, çakıl taşlı ve kayalıklar üzerine kurulmuş bir plaj. Burası Pondamos Beach’ten sonra adadaki ikinci popüler plaj olarak biliniyor. Kayalık yapısıyla, pırlanta gibi suyuyla bizce adanın en güzel plajı.

Pondamos Beach ise limana 10 dk yürüme mesafesinde, adanın tek kumluk plajı; dolayısıyla çocuklu ailelerin de tercih ettiği popüler ve kalabalık bir plaj. Adaya ikinci gidişimizde buradaki Nick’s Taverna’nın çok iyi olduğunu öğrendik, ama yemek için fırsatımız olmadı. Belki bir dahaki sefere. Siz giderseniz aklınızda olsun.

Kania Beach de Ftenagia gibi kayalık, limana yaklaşık 30dk yürüme mesafesinde, sakin ve küçük bir plaj.

Bunlara alternatif olarak, limandan deniz taksi kiralayarak ada çevresindeki doğal plajları da gezebilirsiniz.

Pondamos plajına doğru yürüyüş yaptığımız bir akşamüstü, hemen arkasından tepeye doğru çıkan yolun, adanın bir zamanlar en kalabalık yerleşim yeri iken, sonradan terk edilmiş bir köye dönüştüğü Hora’ya çıktığını öğrendik. Terk edilmiş olduğu için biz görmek istemedik, fakat çıkanlar pişman değil; özellikle gün batımında ada manzarasının çok güzel olduğu söyleniyor.

Halki huzurlu ve romantik bir ada. Gece hayatı hiç yok. Sosyalleşme olanağı zayıf olduğu için, yalnız gezginlerden ziyade çiftlerin, ailelerin ve kalabalık grupların keyif alacağı bir ada.

İyi tatiller 🙂