Serifos Adası

Serifos, adını bugüne kadar sıklıkla duyduğumuz Paros, Milos, Mikonos gibi birçok Kiklad Adası’na kıyasla küçük ve popüler olmayan bir ada. Daha ziyade Atinalıların hafta sonu tatili için tercih ettiği; bizim gibi başka ülkelerden giden tatilcilerinse, nispeten büyük Kiklad adalarına gitmişken birkaç gün ayırdığı türden. Biz seyahati üç farklı Kiklad adası görecek şekilde planladığımız için, Serifos’u, Syros ile Milos arasına sıkıştırdık.

Serifos
Serifos

Bazı Yunan adaları -özellikle bahar aylarında- yürüyüş parkurları ile de turist çekiyor, Serifos o adalardan biri. Bu tip adalarda yürümeyi çok sevmemize rağmen burada zaman kısıtlılığından hiç yürümedik, ama merakınız varsa linki inceleyin. Yürümesi en kısa ve makul olan parkur, limanın bulunduğu Livadi’den Hora’ya, dur kalk yaklaşık yarım saat süren A1 parkuru. Tabii Hora’nın, adanın en yüksek tepesinde konumlandığını da belirtelim sonra aramız bozulmasın :).

Küçük dedik, ama adayı arabasız gezmeyi pek tavsiye etmeyiz. Bildiğimiz kadarıyla merkez Livadi’den bazı plajlara otobüs kalkıyor, yine de kısıtlı zamanda, arzu ettiğiniz plaja özgürce ulaşabilmek adına motosiklet, ya da araba kiralamanızda fayda var. Ada, çepeçevre toplamda 30 km civarı olduğundan araç sırtında çok yol yapmayı gerektirmiyor. Standart bir arabayı Livadi’den günlük 35 Eur’ya kiraladık. (2022 Eylül)

Nasıl Gidilir?

Biz adaya Syros’tan kalkan gemi ile geçtik, ama Atina’daki Pire Limanı’ndan hızlı feribot seferleri de var. Yine de Atinalı tatilciler için cazip olsa da, Türkiye’den giden birisi için tek başına görmeye gidilecek bir ada değil, bizim yaptığımız gibi birkaç Kiklad adası ile birleştirip görmenizi tavsiye ederiz.

Nereleri Gezelim?

Livadi, limanın, bankaların, marketlerin, tavernaların, butiklerin olduğu merkez şehir. Doğal olarak da  adanın en turistik ve kalabalık yeri. Konaklamak için olmasa da, yemek yemek için mutlaka geleceğiniz yer.

Hora, Hemen her Yunan Adası’nın bir Hora’sı var. Birbirine benzeseler de pek azı gün batımını izleyip, keyifli bir akşam yemeği yenecek ambiyansa sahip oluyor. Çoğu, bir çınar gölgesinde serin bir öğle yemeği yemek, ya da kahve içmek için ziyaret ediliyor. Serifos’un Hora’sında ise ”Pano Piatsa” dedikleri meydanda masalar ancak akşamüstü saatlerinde dolmaya başlıyor. Bir akşamüstü içkisi içip, geleni geçeni seyretmek, ya da akşam yemeği yemek için gitmelisiniz. Biz Eylül ayında gittiğimiz için, arabaya park yeri bulmamız zor olmadı, ama sezonda çok zor olduğunu duyduk. Şayet A1 parkurundan yürüyerek çıkmayacaksanız, Livadi’den otobüs de kalkıyor.

Nerede kaldık?

Bu zamana kadar Yunan  Adalarında konum itibariyle neredeyse bizi en mutlu eden konaklama oldu Coralli Bungalows. Hemen önünde boylu boyunca uzanan Livadaki Beach, pırıl pırıl deniziyle başka plaj aramaya ihtiyaç hissetmeden vakit geçirilecek güzellikte. Uyanır uyanmaz, kahvaltı öncesi otelin önünden denize girme lüksü paha biçilmez. Ayrıca merkez şehir Livadi’ye de 10 dk yürüyüş mesafesinde, yani kalabalığa hem mesafeli, hem de oldukça yakın bir konumda.

Coralli Bungalows
Coralli Bungalows beach bar

Plajlar?

Adada yetmiş küsur tane plaj olduğunu öğrenince, bizim ” küçük ada, iki gün yeter!” hesabımız tutmadı. Elbette bu plajların hepsine araba yoluyla ulaşmak mümkün değil, çoğuna ancak yürüyüş yollarından, ya da tekneyle ulaşılıyor. Zamanımızın elverdiği ölçüde aşağıdaki plajlara uğrama, bazısında da uzunca denize girip, vakit geçirme fırsatımız oldu.

Livadakia Plajı, Otelimizin de bulunduğu, gölgesinden istifade edilecek ağaç dolu, pırıl pırıl denizi ve kumuyla uzunca bir kumsal. Livadi’ye yaklaşık 10dk. yürüyüş mesafesinde. Plajda beach bar ve birkaç restaurant da var. Her anlamda kolaylık sağladığı için, çocuklu aileler için çok uygun.

Vagia Beach: Adanın batı tarafındaki popüler plajlardan. Plajdaki otele ait şemsiye, şezlong hizmeti haricinde ağaç gölgesi olan uzun ve geniş bir plaj. Restaurant ve snack bar da olduğundan tam gün geçirmeye uygun. Çocuklu aileler de rahat edecektir.

Kalo Ambeli Beach: Adadaki zor, ama görülmesi gereken plajlardan. Arabayı yola park ettikten sonra patika yoldan plaja yaklaşık 15dk yürüme mesafesi var. Ayrıca plajda hiç tesis yok, tamamen ıssız ve bakir. Gitmeyi kafaya koyarsanız yanınızda mutlaka su ve atıştırmalık, hatta mümkünse şemsiye götürün. Biz, plajı yukardan görülecek noktaya kadar yürüyüp geri döndük. Bugün bu yazıyı yazarken, kıyıya kadar inip denize girmediğimiz için biraz pişman olduğumu fark ediyorum. Neyse siz giderseniz bizim yerimize de bir dalıp çıkın lütfen 🙂

Kalo Ambeli Beach
Kalo Ambeli Beach

Malliadiko Beach: Az gittik, uz gittik, sonunda günü geçireceğimiz plajı bulduk. Yine tesis olmayan, tamamen ıssız doğanın göbeğinde, rüzgardan korunaklı, sessiz, huzurlu bir plaj. Arabayı yol kenarında bırakıp patika yoldan 10 dk yokuş aşağı yürüyüş gerektiriyor. Söylemeden geçmeyelim, kendimize ağaç gölgesi ararken fark ettik, burası nudizmin serbest olduğu bir plaj. Sayıca tek tük olsalar da, rahatsız olma ihtimaliniz varsa adadaki diğer plajları deneyin.

Nerede yenir ?

Geçirdiğimiz süre az olduğundan, toplam bir öğle, iki akşam yemeği yiyebildik. Bununla birlikte yerli  turistin geldiği adada daha iyi yenir tezimiz doğrulandı. Gittiğimiz iki restorandan da oldukça memnun kaldık.

Adada yemek için zaten iki seçenek var; ya Hora’ya çıkacaksınız, ya da Livadi’de yiyeceksiniz. Hora’daki dar evlere sıkıştırılmış restoranlar bize biraz zorlama ve turistik geldi. Aynı zamanda otelimize yürüme mesafesinde olduğundan Livadi’de yemeyi tercih ettik. Buradaki restoranların tümü deniz kenarında, denize sıfır masalarda. Kumun üzerinde yemek gerçekten çok keyifli.

Livadi sahil - Taverna Takis
Livadi sahil – Taverna Takis

Deniz ürünleri için tercihimiz TAKIS (ΤΑΚΗΣ) oldu. Sahilde, orta yerde bulunan bu tavernayı tabelasından tanımak tek şansınız, çünkü ilginç bir şekilde  Gmaps’te yer almıyor. Bazı işletmecilerin, insanların acımasız eleştirisine maruz kalmamak için bu opsiyonu kapattığını duymuştuk. Sahibi olduğunu düşündüğümüz beyefendinin pek güleryüzlü olmayışı da bunu düşündürdü bize, ama yiyeceklere laf yok, zaten bir öğle, ertesi gün de akşam gittik.

Et için de, ikinci akşam hemen yanındaki BAKAKAKI’de ( ΤΟ ΜΠΑΚΑΚΑΚΙ) oturduk. Yunan’da ızgara zaten hep iyidir. Burası da bizi şaşırtmadı.

Özetle Serifos, doğal zenginlikleri olan güzel bir ada. İki gün yeteceğini düşünmek bizim hatamız olmuş. Umarız bu kısacık ziyarete rağmen yazıda hakkını verebilmişizdir. Yolunuz düşerse şimdiden keyifli tatiller 🙂

Demet & Cem

 

 

2 thoughts to “Serifos Adası”

  1. Onur ÇELEN dedi ki:

    uzun zamandır yeni gezilerinizi ve yazılarınızı bekliyorduk, teşekkürler değerli paylaşımınız için, nice güzel yazılarınızı okumak dileklerimle

    1. Demet dedi ki:

      Biz teşekkür ederiz. Faydalı oluyorsak ne mutlu.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir