Bize en fazla sorulan sorulardan biri “En değişik, en güzel Yunan adası hangisi?”. Sanırım coğrafi güzellikleri bakımından Milos, bu sorunun cevaplarından biri olur. Sanki dev bir el, adanın Güneybatı tarafını deniz yüzeyinden plaka halinde yukarı kaldırmış gibi. Volkanik yapısı sayesinde kaya içine oyulmuş balıkçı barınakları, sayısız korsan teknesine ev sahipliği yapmış gizli koyları ve mağaraları, beyaz kaya plajları Milos’u diğer adalardan farklı kılıyor.
Milos’a nasıl gidilir?
Tabii ki adaya en zahmetsiz ulaşım uçak ile, ama 2022 itibarı ile İstanbul’dan Atina aktarmalı fiyatlar Eylül için kişi başı 600 Eur civarı idi. Biz ödül biletle Atina yapıp, oradan feribot ile geçiş yapmayı tercih ettik. (Seyahatimiz, Syros, Serifos, ve Milos adalarından oluşuyordu). Deniz otobüsleri, Pire limanı- Milos arası 4 saat ve kişi başı 65 Eur. Alternatif ucuz seferler de mevcut tabii ki, ama süre uzuyor.
Ada programını diğer Kikladlar ile de birleştirebilirsiniz bizim yaptığımız gibi. Önemli faktör şu ki, Pire çıkışlarının çoğu sabah 07.00-09.00 arasında, yani en erken uçak seferiyle bile aynı gün feribota binilemiyor, illa bir geceyi Pire, ya da Atina’da geçirmelisiniz.
Milos’ta nerede kalınır?
Milos, araçsız gezilemeyecek adalardan. Limanın karşısında bir dolu kiralama şirketi var. Tabii ki önceden ayarlamanızı tavsiye ederiz, ama her durumda günlük 40-60 Eur bütçe ayırmalısınız. Scooter ya da motor da bir alternatif, ama artık küçük adalarda bile motor ehliyeti gerektiğini belirteyim (yoksa 50cc den büyük bir şey kiralayamazsınız, ki onunla bu adada hayat geçmez).
Motor alırsanız, valiz taşıyamayacağınız için bu durumda liman şehri Adamas tek alternatif. Diğerleri Chora (Hora, Plaka ve Tripiti olarak 2 bölüm) ve Pollonia. Hepsinin artı ve eksileri var. Adamas içinde tek bir plaj var, en çok yeme içme seçeneği burada, pek de fena olmayan bir barlar ve güneş batırma sokağı var. En azından vardığınız gün için ideal olabilir (akşamüzeri varıyorsanız, otele yürüyüp aracı ertesi sabah alabilirsiniz örneğin).
Hora bölümü çok otantik ve adanın şirin ve turistik bir bölgesi, akşamları oldukça faal. “Ben kafa dinlerim arkadaş!” derseniz , bu şehirde kalacak yeri dikkatli seçin , bar ve restoran bölgesi gürültülü. Hora için de yine araç şart. Araba için park problemi var.
Bizim tercihimiz Pollonia’ dan yana oldu. Ana plaj şehir içinde yer alıyor, sempatik bir yer, hemen bitişiğinde restoranlar da var, ama bizim damak tadımıza pek uymadı. Gece hayatı ise sönük, ya da biz sezondan ötürü göremedik. Hora ve Adamas birbirine 2-3 km, Pollonia ise bunlara 11km mesafede, yani herhangi birinde kalıp diğerine yemeğe gitmek mümkün.
Pollonia‘dan günübirliğine komşu ada Kimolos’a gidebilirsiniz (hatta gidin!)
Milos’ta nereler gezilir, ne yapılır ?
Öncelikle şunu belirtelim, 16 yy’a kadar korsan yatağı olan bu adanın en önemli özelliği, 10-20 kişilik kürekli tekneleri açıktan görünmeyecek şekilde saklayabilecek doğal girintilerinin olması. Özellikle rüzgar olmayan havalarda, korsanlar bu kovuklarda saklanıp açıktan geçen yelkenlileri beklemişler ve yağmalamışlar. Dikkatli bakıldığında, dönemden kalma, kayaya oyulmuş iskele babaları görülebiliyor. Bugün ise bu koylar ve mağaralar Milos’un eşsiz güzellikleri durumunda.
Sikia, Kleftiko
Yunan adalarında çoğumuzun aklına tekne turu yapmak gelmez, fakat Milos’ta bu şart, çünkü bu turların gezi programındaki mağara ve kayalık plajlara karadan ulaşılamıyor. Açık deniz olduğundan küçük bot da kiralamıyorlar. Maalesef buraları görmeden de Milos’u görmüş olmuyorsunuz.
Fiyatları kişi başı 35-150 Eur arasında; tekne, kalkış yeri, süre ve yemek programına göre fiyat değişiyor. Gezi programları adanın güneybatı ucunu hedef alıyor: Sikia, Kleftiko ve Gerontas. Tümünü yapan turlar varsa da asıl hedef Kleftiko kayalıkları
Adamas en uzak nokta olduğundan, en pahalı turlar buradan, günübirlik ve üstelik dalga yeme ihtimali de var. Bizim tavsiyemiz araba ile Kipos’a gidip buradan 35 Eurluk yarım günlük tur (Delfini boat diye arayın). Hem denizde seyir için lüzumsuz zaman kaybı yok, hem de en hesaplı yöntem. Para çoksa, katamaran, daha az insan vs alternatifler var, ama görülecek malzeme aynı. Bunları ise biz değil fotoğraflar anlatıyor zaten. (Yer ayırtmanızı tavsiye ederiz, sabah 9:30 ve öğleden sonra 14:30 turları var, yine de onaylayın.)
Balıkçı barınakları: Klima, Mandrakia ve Firopotamos
Birçok Yunan kartpostalında klişe olan, renkli kapı fotoğraflarının çekim yeri bu köylerdir. Aslında köy demek yanlış, bunlar yukarki köylere ait balıkçı barınakları. Kötü havalarda tekneye tam koruma sağlamak için volkanik tüf içine oyulmuş bu kovukların bazılarında, balıkçılar erken kalkıp geç döndüklerinde kalırlarmış. (Uzo eşliğinde demlenmek veya kafa dinlemek için de olabilir). “Hanım! bu akşam olta takımlarını temizlemem lazım, gelemiyorum” şekli 😊
Bugün çok azı orijinal hali ile kalmış, çoğu turistik konaklama yapılacak hale getirilmiş ve ciddi paralara kiraya veriliyor. Bir ikisini gördük, üzerine para verseler kalmayız diye düşündük, ama zevk meselesi. Her durumda rengarenk boyanmış kapılar ile çok özgün mekanlar. Üç köyü de görmenizi tavsiye ederiz. Buralarda denize girme imkanı kısıtlı ve biraz zorlama olduğundan, sabah erken veya akşam vakitlerini planlayın. Bir söz de Mandrakia’ daki aynı adı taşıyan restorana; Milos’un belki en iyi balık yenecek yeri hem manzara, hem malzeme itibarı ile burası. Denk getirin kesinlikle.
Papafragas mağaraları
Bir fotoğraf vardır, deniz kenarındaki kayalığın içindeki masmavi lagüne atlayan mayo mankeni! İşte o mekan burası. Gerçekten çok güzel. En sakin zaman için sabah gidin. Aynı fotoğraf için suya filan da atlamayın 🙂 , o özel çekim, sizin için kurtarma ekibi beklemiyor doğal olarak. Görünce riski anlarsınız zaten.
Sarakiniko
Burası da çok etkileyici bir noktası Milos’un. Başka bir gezegen sanki, beyaz kayalar var, ama su akmadığı için Pamukkale gibi traverten oluşmamış. Buna rağmen beyazın denizle birleşmesi muhteşem bir görüntü.
Haritalarda plaj diye geçiyor, ama kumluk kısmın eni belki 20mt. Kalanı kayalık, yüzmeniz iyiyse ve dalgalı deniz seviyorsanız plaj niteliği var. Parktan yürüyerek iniliyor ve aşağıda meşrubat, tuvalet vs. yok. Daha çok gezilip görülecek nitelikte. Bizim gibi ille de yüzeceğiz derseniz, deniz ayakkabısı getirin. Aksi takdirde kayalardan çıkarken yara bere garanti.
Chora
Çoğu adanınki gibi, Milos Horası da dar sokakları, sempatik dükkanları ile görülmesi gereken yerlerden. Bunun yanında oldukça fazla restoran ve bar seçeneği var. Biz son güne bıraktığımıza biraz üzülmüştük. Palaios pastanesine bir tatlı vakti ayırın muhakkak.
Kimolos
Milos’un komşu adası Kimolos’a geçiş çok kolay, Pollonia’dan günde 4-5 sefer yapan mini feribotlar var.
Milos’un aksine çok sakin ve huzurlu bir ada. Bu sefer yapmadık, ama bir sonrakine bu adada kesin bir gece planlarız diye düşünüyorum. Adanın tamamını hızlı gezmek için hemen iskelede bir scooter kiralanabilir. Yürüyerek şehre çıkmak biraz zahmetli.
Milos’ta restoran taverna işleri
Yunan’da 40 ada görünce, şu yorumu yapma hakkını buluyorum: Milos, keyifli ouzo içilecek klasik Yunan tavernaları vaad etmiyor maalesef. Yerlilerin deniz için geldiği bir ada değil bir defa, özellikle Amerikalı turist çok ağırlıyor. Böyle olunca mutfak, anakara çizgisinden uzaklaşıyor ve maalesef önceden hazırlık yapmış olsak dahi, beş günlük konaklamada gittiğimiz iki, üç yeri tavsiye edebileceğim sadece.
Mandrakia’dan yukarıda bahsetmiştim. Ayrıca Chora’da Glarissa ve Adamas’da Trapatselis.
Glarissa, keçi, kuzu yemekleri için iyi, ayrıca sadece burada bulunan Amorgos ouzosu bir efsane.
Trapatselis ise deniz kenarı klasik Yunan. Fotoğraflardan Pollonia’daki restaurantlar cazip gelmiştir belki. Biz iki tanesinde yedik, ama tavsiye edemeyeceğim kadar turistik.
Son paragraf olumsuz gibi görünse de, bizim gibi adalar hayranı iseniz, Milos görülmesi gerekenler içinde ilk sıralarda olmalı.
Καλο Ταξιδι