Gördüğümüz ada sayısı 35’i geçtiği için bize en çok sorulan sorular “Hangi Yunan Adası’na gideyim ?” veya “En güzel Yunan adası hangisi?” türünde oluyor. Bu soruların tek bir doğru cevabı yok. Aslında cevap, tam olarak ne aradığınıza ve bütçenize bağlı; kimisi için eğlence ve gece hayatı, kimisi için doğal güzellikler, bir diğeri için plajlar veya ağız tadı ön plana çıkabiliyor.
Ayrıca “en ucuz Yunan Adası” şeklinde de aramalar yapılabiliyor. Genel olarak 2024 Haziran durumuna göre (kur Eur=34 civarı) tatil Türkiye ye göre daha hesaplı. Ama yine de (2 kişilik) bütçeyi yaparken, yol ve vize hariç , konaklama ve günlük harcamalara, süper ekonomi modunda 150, görgülü insan keyfi modunda 250+ Eur düşünmeniz lazım.
Kendi içlerinde hangisi daha ucuz sorusu, birçok faktöre bağlı olsa da bazıları daha ekonomik olabiliyor. Her ada için cevaba aşağıdaki ilgili paragraflardan bakın.
Ada seçimine gelince: Yunanistan’daki ada sayısı 6000 ve bunların 227 sinin üzerinde insan yaşıyor. Yaklaşık 70 kadarında da turistik seyahat yapılabiliyor (kaynak). Dolayısı ile Ege Denizi’nde sadece beş ada görüp de bu soruya cevap yazmak biraz iddialı bir yaklaşım. Tabii ki eğlence için Mykonos, romantizm için Santorini cevabını herkes biliyor (Biliyorum diyenlerden Mikonos a Mikanos diyen kesimi kast etmiyorum :). Fakat bu ikisi, zaten adaların en çok pazarlanılanları.
Neleri değerlendirelim ?
Ada seçerken ne aradığımızın yanında ulaşım da önemli bir parametre. Öyle ya! Seyahat ederken ne kadar yorulacağız ? Ne kadar zamanımız yolda geçecek ?
Türk karasularına yakın Yunan Adaları’nın çoğuna Türkiye’den en fazla 2 saatlik deniz yolu ile geçilebiliyor. Fiyatlar adasına göre gidiş-dönüş 40-100 Eur arası. Üstelik bu adaların bazılarında (Midilli, Sakız, Samos(Sisam), Kos, Rodos, Meis) evraklar tamam olduğu takdirde kapıda vize alabilme kolaylığı (2024 itibarı ile eziyeti) de var (sezona bağlı, feribot şirketinden kontrol edilmeli) . Diğer Ege ve İyon Denizi Adaları’nda bu yok, üstelik ulaşım için önce Atina, Selanik ya da Dedeağaç’a geçip oradan uçak ya da feribota binmelisiniz. Türkiye’den direkt uçak (2023 de) Mykonos, Rodos ve Midilli ye var.
Araçla gitmek de olası. Bu yöntem özellikle İstanbul çıkışlılar için kayda değer bir seçenek. Yollar güzel, trafik rahatsız edici değil. Ama sınır gümrüklerine dikkat… Bayram seyran, gurbetçi dönüşü, erken saatler gibi unsurları dikkate alın.
Yunan Adaları’nda konaklama için en pahalı sezon Temmuz ortasından Ağustos sonuna kadar olan dönem. Öyle ki, normalde 50 Eur ödediğiniz çift kişi oda fiyatı bu dönemde 100 Eur’a çıkabilir. İstediğiniz gibi bir yer bulamamak da cabası. Bununla birlikte, Ağustos haricinde, hiç rezervasyon yapmadan gittiğimiz, ve sorup beğenerek oda aldığımız da çok oldu. Özellikle araç varsa, sizi özgürleştiriyor ve büyük kolaylık sağlıyor.
Yeme içme konusunda ise fiyatlar sezona bağlı değil. Herkesin masası farklı ama ortalama öğün başı 40-80 Eur planlamalısınız (iki kişi). Bu konuda detay bilgi restoran adabı yazısında (İstakoz, taze Ege balığı moduna girerseniz bu rakamlar geçerli değil tabi)
“Beach” kültürü ise Türkiye’deki ile aynı, Yunan adalarında (Mykonos hariç) fazla “beach club” bulamazsınız; ama olur da girerseniz, tüketim şekline bağlı olarak bizdeki ile aynı paraları ödeyebilirsiniz. Plajlar aslıda herkese açıktır, gidip istediğiniz yere havlunuzu serip marketten aldığınız şemsiyeyi gömebilirsiniz. Organize plajların bazılarında şezlong ve şemsiye ücretli olur (iki kişi 8-25 Eur), bu durumda bir şey tüketmek zaruri değil; Bazılarında ise günlük tüketim karşılığında ücret alınmaz (bazen min tüketim bedeli olabiliyor)
Hangi Ada ?
Şimdi gelelim ada seçimine. Herşeyden önce bu yazı, bizim gördüğümüz 39 ada üzerine yazıldı, bu açıdan görmediklerimize haksızlık yapmış olma ihtimalimiz var (Yaptığımız değerlendirmede gittiğimiz ve konakladığımız 39 ada: Alonissos, Andros, Antiparos, Elafonisos, Girit, Halki, Hydra, Ikaria, Kalimnos, Karpathos, Kefalonia, Korfu, Kos, Koofonisia, Kythira, Lefkada, Leros, Lesbos(Midilli), Lipsi, Marathi, Meganisi, Meis, Milos, Mykonos, Naxos, Nisyros, Paros, Poros, Patmos, Paxi, Rodos, Samos, Samothraki, Serifos, Simi, Spetses, Syros, Thassos, Tilos ).
Şöyle düşündük: eğer bir ada bizde tekrar gitme arzusu uyandırıyorsa tavsiye edelim. Değilse ikinci kategoriye koyalım. Aşağıda ilk grupta , fırsat bulursak tekrar gidebileceğimiz adalar var. İkinci grupta diğerleri. Nedenler çok sübjektif olabilir ve bunlar Demet ve Cem için geçerli. (Adalara ait yazılar paragraflarda linkli)
Alonissos
Doğal güzellikleri ile büyüleyen, yemyeşil bir ada. Belki de gördüklerimizin en yeşili. Sporad takım adalarının en sakini. Gece hayatı neredeyse yok. Dans etmek için merkezde iki lounge bar var hepsi bu. Restoranlarda deniz ürünleri seçeneği son derece fazla. Plajları el değmemiş ve mükemmel; ağırlıklı küçük çakıl. Hemen yanındaki Peristera adası ile birlikte adanın önemli bölümü, su ayıları (insan türü olmayanlar 🙂 ve foklar için doğal koruma parkı.
Avlanmak yasak; bu nedenle su altı florası zengin. Tekne ve dalış turları önemli faaliyet; sörf yok.Bunun haricinde doğa yürüyüşü yapılabilen, işaretlendirilmiş 14 parkur var. Yolların çoğu da ağaç gölgesinde kalıyor. Fiyatlar Yunan ortalamasında. Özgün alışveriş imkanı yok.
Havaalanı yok. Selanik üzerinden feribotla ya da diğer Sporad adalarından ulaşılıyor. Selanik’ten 2,5 saat sürüyor. Sükunet ve doğa aşığı gruplar ve çiftler için ideal. Bu ada için detay bilgi yazısı burada.
Elafonisos
Denizinin mavisi ve kumsalları ile büyülüyor. Yerli turist ağırlıkta. Yürüyüş parkuru yok ama, küçük ve düzlük bir ada olduğu için plajlara yürüyerek gidilebilir.
Rüzgar alan tarafında kite surf imkanı var. Dalış okulu yok. Dans için tek bir club var. En önemli sosyal aktivite akşamları sahil yolunda gezinti yapmak. Restoran seçimi ise oldukça fazla ve kaliteli. Alışveriş için birkaç dükkan var sadece. Yunanistan geneline göre ucuz bir ada.
Çiftler ve grup seyahatleri için uygun. Peleponnes (Mora) yarımadasındaki diğer yerlerle birleştirildiğinde güzel bir seyahat rotası olur. Elafonisos adası yazısı burada
Girit
Farklı birçok özelliği ile ön plana çıkan bir Yunan Adası Girit. Gurmelerin en önemli tercihi; özgün mutfağı var. Çok sakin bölgeleri de,kalabalık olan yerleri de var. Bitki örtüsü de genelde yeşil olmasına rağmen değişken. Yunanistan geneline göre gerçekten daha ucuz bir ada.
Gece hayatı olan bölgeler, Chania (Hanya) ve Heraklion (özellikle Hersonissos kesimi) . Hippi mekanı olarak ün salmış Matala da bu kategoriye girebilir. Girit’te , Maldivler’i aratmayacak plajlar, yürüyüş yolları, göller, mağaralar ile her zevke göre bir faaliyet var. Alışveriş için, özellikle Hanya’da özgün dükkanlar ve özel ürünler bulabilirsiniz.
Türkiye’den uçakla erişimi en rahat adalardan biri. Bazen direkt sefer olabiliyor, aktarma olsa bile toplam 4,5 saatte adaya inmek münkün. Her tür gezginin keyif alabileceği bir rota. Girit adası programı yapmak için yazı burada.
Halki (Chalki)
Öne çıkan özelliği, huzur ve doğa. Romantik çiftlerin en zevk alacağı adalardan biri. Restoran seçeneği var, ama bir gurme adası değil. Adada tarım ve hayvancılık neredeyse olmadığından, deniz ürünü dışında her tür malzeme için Rodos’a bağımlı.
Gece hayatı yok. Yürüyüş için tek bir yol var, o da yegane kum plajına, ve oradan terkedilmiş Chora’ya gidiyor. Adada araç ta yok bu arada. Çiftler için ideal, ama yalnız gezginler için sosyalleşme olanağı pek yok. Hediyelik haricinde alışveriş imkanı yok.
Ulaşım Rodos limanından 2 saat sürüyor. Bir seçenek de Rodos’tan Kamiros Skala’ya araçla geçip buradan tekneye binmek (1 saat). Detaylı bilgi için yazı burada.
Hydra
En popüler adalardan biri. Atina’ya yakın olması bir avantaj. Diğer önemli özelliği, adada araç ve asfalt yol olmaması. Her yere yürüyerek, eşek sırtında, veya deniz taksi ile gidiliyor.
Özgün bir mimarisi var. Bitki örtüsü yer yer maki, yer yer çorak. Çok geniş ve tatmin edici bir restoran seçeneği var. Plajlar genelde kayalık, sadece uzak mesafede olanların şemsiye ve şezlong imkanı var. Mekanlar sayılı olsa da, gece hayatı faal ve kalabalık. Tüketim için fiyatlar normalden daha pahalı ama çok abartılı değil. Alışveriş konusunda ise çok trend mekan var ve seviye uçabiliyor.
Çiftler, gruplar ve yalnız gezginlere tavsiye edebiliriz. Ulaşım, Atina’dan deniz otobüsü ile 2 saat. Detay bilgi burada.
Ikaria
Bu adayı biz çok sevdik, ama hemfikir olmayan da çok. Öncelikle ulaşımı zor, tek yol Samos’tan feribotla geçmek (1,5 saat). Doğası vahşi ve yeşil, yollar çok virajlı. Gittiğimiz tüm restoranlardan çok memnun kaldık. Gece hayatı yok ama bir panayıra denk gelirseniz sabaha kadar eğlenebilirsiniz. Adada fiyatlar makul. Plajlar çok güzel
Doğa aşığı çiftler ve gruplara tavsiye ederiz. Detaylı bilgi burada.
Karpathos
Ulaşımı (Türkiye’den) en zor adalardan biri (Rodos’tan feribot ile ulaşım 5,5 saat) Yunanistan’ın en güzel plajlarına ev sahipliği yapıyor. Deniz ve doğal güzellikleri seviyorsanız gidilmesi gerekenlerden. Olympi köyü haricinde fazla bir folklorik özelliği yok. Gece hayatı zayıf, alışveriş imkanı yok. Ama denizi her sıkıntıyı unutturuyor. Tekne turu veya doğal aktiviteler yapabilirsiniz. Aynı zamanda kuvvetli rüzgarlardan ötürü, popüler bir sörf merkezi. Fiyatlar ortlamaya göre bir tık yüksek.
Çift ya da arkadaş grubu ile gidilmeli, solo gezgini bozar… Plajların bazıları çocuklu seyahate uygun. Yazısı burada…
Leros
Biraz akşamcı karakteriniz varsa, Pandeli’de deniz kenarında oturup akşam vakti ouzo ile demlenmek bütün Leros seyahatine değer diye başlayalım. Bu sempatik adada gece hayatı neredeyse yok. Türk yatçıların yoğun gittiği birkaç füzyon restoran hariç fiyatlar normal. Coğrafi yapısı nedeni ile hava nereden eserse essin sakin bir plaj bulabilirsiniz.
Alışveriş için düşünmeyin, neredeyse tamamen turiste yönelik. Komple gezmek için araç kiralamak şart. Gruplar ve gezgin çiftler için ideal, yalnız gezgin üzülebilir.
Yazın Bodrum ve Turgutreis’ten sefer var 2-3 saat sürüyor. Son gidişimizde, Dodekanez adaları içinde Patmos’un tahtını sarstı, artık favorimiz Leros. Yazısı burada.
Lesvos (Midilli)
Ağırlıklı zeytinlik olmak üzere yeşil bitki örtüsüne sahip bir ada. Suyu bol ve kaliteli, aynı zamanda milli içki ouzo’nun en çok ve farklı markada üretildiği yer.
Çok farklı çekim merkezleri var: dağ köyleri, balıkçı köyleri, termal su kaynakları, güzel plajlar. En fazla Türk turist alan adalardan biri; birçok restoranda türkçe menu bile var. Girit ile birlikte özgün Yunan hayatının en az bozulduğu ada diyebiliriz. Gece hayatı çok renkli değil. Fiyatları Yunan ortalamasına göre ucuz. Her yöresinde satın alacak farklı birşeyler bulabilirsiniz.
Ulaşımı en kolay adalardan biri; Ayvalık ve Küçükkuyu’dan günde 5 feribot bağlantısı var. Doğayı ve folklorik dokuyu seven gruplar ve çiftler için ideal. Yalnız gezginler için, Midilli merkez ve Eressos cazip olabilir. Detay bilgi burada…
Meis
Tüm özellikleri özgün, minik bir Yunan adası. Kaş’a gidildiğinde en azından günübirlik gidilmeli. Son derece sempatik, gezmesi kolay, yemesi içmesi güzel bir yer. En azından deniz ürünleri için gidebilirsiniz.
Tekne ile gidilen tek bir plajı var; gece hayatı yok; zaten bir yemek yiyeceksiniz, o da Kaş’a göre daha hesaplı. Her statüde ziyaretçiye uygun (1 gün). Ulaşım Kaş üzerinden. Yazısı burada
Milos
Bitki örtüsü makilik olan bir ada, üzerinde su kaynağı yok. Kayalık yapısı ve mağaraları nedeni ile tarihte Ege korsanlarının barınağı olmuş. Bugün bu yerler tekne turu ile geziliyor ve adadaki en önemli cazibe merkezi.
Çok güzel plajları var. Yeme içme alternatifi bol, fiyatlar normalden daha yüksek. Ada oldukça sakin, gece hayatı zayıf. Organize yürüyüş yolu ya da sörf plajı yok.
Pire den feribot bağlantısı 3-4 saat. Atina ‘dan uçak da bir alternatif. Farklı coğrafi yapıdaki sahilleri ile, doğa tutkunları için görmeye değer. Yalnız gezginler için son sıralarda. Yazısı için tıkla
Nisyros
Aslında aktif bir volkan olan bu adanın oldukça vahşi bir karakteri var. Volkanın varlığı, mimaride kullanılan taşlardan plajdaki çakıllara kadar her yerde gözlenebiliyor.
Plaj seçeneği çok fazla değil ve tümü çakıl. Çok güzel dağ köyleri var. Kraterin ağzı da özgün bir çekim merkezi; yerin altından volkanın fokurtusu duyulabiliyor. Gece hayatı yok. Restoran seçimi çok fazla olmasa bile yeterli, fiyatlar da makul.
Tek ulaşım Kos Limanından; yaklaşık 1 saat sürüyor. 2-3 günlüğüne vahşi doğadan hoşlanan gruplar ve çiftler için uygun. Yalnız gezgini depresyona sokabilir : ) Detay bilgi burada
Paxi
En sempatik Ion Denizi adası. Minik, film seti gibi bir limanı var. Antipaxi adacığı ile birlikte, mükemmel turkuaz mavisi plajlara ve kayalık vahşi bir doğaya sahip; bitki örtüsü yemyeşil.
Restoran seçeneği bol, ama ortalamaya göre ciddi pahalı. Doğa yürüyüşü, sörf, dalış aktiviteleri, gece hayatı yok. Deniz en önemli faaliyet, tadını tam çıkarmak için ise tekne kiralamak, ya da günübirlik tur yapmak şart.
Gruplar ve çiftler için ideal. Ulaşımı zor; Lefkada veya Parga’dan deniz bağlantısı tek seçenek.
Samos
Rodos ve Kos kadar olmasa da, bu ada kitle turizminden nasibini alıyor. Bununla birlikte özgün karakterini koruyan bölgeleri var. Türkiye’den ulaşımı oldukça kolay, Kuşadası ve Seferihisar’dan üç farklı noktaya feribot var. Göreceli olarak ucuz bir ada sayılır.
Çok güzel plajları var, doğa yürüyüşleri de yapabilirsiniz. Gece hayatı çok kuvvetli değil ve sadece merkez Vathi bölgesinde. Yazısı burada.
Samothraki
Gökçeada’dan bakınca görünen bu adanın özelliği yemyeşil bitki örtüsü, asırlık çınarları ve şelaleleri. Bunun yanında keçi nüfusu da dikkat çekiyor : )
Ada son derece sakin. Ulaşımı zor olduğundan turistler genelde Yunan ve Balkan. Turizm, diğer adalara göre çok az geliştiğinden, dokusu hiç bozulmamış. Bir tane kum plajı var, diğerleri iri taşlı. Deniz temiz ama sonuçta Kuzey Ege, Gelibolu veya Saroz ile aynı. Samothraki restoranlarında et (özellikle keçi) deniz ürünlerinden daha fazla ağırlıkta. Yunanistan’ın en ucuz adası diyebiliriz.
Yeşili ve huzuru sevenler için ideal bir adres. Yalnız gidilirse, Therma harici bir yerde hareket yok. Ulaşım için tek seçenek Dedeağaç’tan feribota binmek. Detay bilgi burada.
Spetses
Neredeyse tamamı Atinalı turiste yönelik bir ada. Peleponnes(Mora) Yarımadası’na feribotla bağlı ama sadece adada oturanların araçlı geçişine izin veriliyor.
Bitki örtüsü yemyeşil; eğer antrenmanınız varsa bisikletle ada turunu bir günde tamamlayabilirsiniz. Şayet seviyorsanız, adayı son derece şık faytonlarla da turlamak mümkün. Restoranları güzel, ama fiyatlar ortalamanın biraz üzerinde. Özgün ürünler satan dükkanlar ve alışveriş imkanı var. Plajları güzel, biz rastlamadık ama hafta sonları beach party yapılan yerleri varmış.
Pire limanından hidrofil ile ulaşım 2,5 saat. Yeşil, deniz ve huzurun adası, tüm profildeki ziyaretçiler için uygun. Yazısı burada
—- **************************** —-
Bunlar bizim tercihlerimiz, peki ya diğerleri ? Elbette her adanın kendi havası ve ruhu var. Bizim sıralamamıza girmemesi, tamamı ile kişisel tercihlerden. Yoksa Yunanistan’a ilk defa giden birisi, örneğin Thassos ya da Kos’tan da keyif alabilir. Ama gördüğümüz 37 adayı birlikte değerlendirince ister istemez bazıları öne çıkıyor. İlk planda bunları dikkate aldık. Diğerlerlerinden kısaca şu şekilde bahsedelim:
Andros
Fazla turistik değil, daha ziyade Yunanlılar gidiyor. Doğası güzel, ormanlık bölgeler de var, çorak yerler de. Fiyatlar Yunan ortalamasında.
Adada et, balık ve füzyon mutfağı servis eden birçok restoran var. Andros peyniri (bir nevi Lor) meşhur. Plajları ile ünlü; genelde kum veya küçük taşlı ve denizi son derece güzel. Yüzme ve doğa yürüyüşü en önemli faaliyetler. Gece hayatı çok aktif değil, özgün alışveriş imkanı zayıf. Adanın geneli sakin. Havaalanı yok. Atina’ya inince önce Rafina limanına gitmek, buradan feribota binmek gerekli. Atina Rafina arası 30 dakika. Feribot 2 saat sürüyor. Sükunet ve doğa aşığı gruplar ve çiftler için ideal. Bu ada için detay bilgi sayfası burada.
Kalimnos
Akdeniz’de sünger var iken önemli bir süngercilik merkezi imiş. Cazibe merkezleri bir doğa harikası olan Vathi limanı ile balık restoranları ile ünlü Telendos adacığı. Kos ve Turgutreis’den gidilir. 3 günden fazla zaman geçirmek adamı bozar.
Kefalonia
Atina’dan uçak bağlantı saatleri çok ters. Adanın güneyi çok kalabalık. Kuzeyi daha sakin. Doğal güzellikleri ile ünlü ama biz ilk 10 için benzer karakterdeki Lefkada’yı tercih ettik.
Korfu
Vahşi doğası ile ön plana çıkıyor, denizi muteşem. Corfu daha ziyade bir İtalyan kentini andırıyor. Çekim merkezi Paleokastritsa’nın doğal güzelliklerini görmek için tekne kiralamak gerekli. Ion denizinde ulaşılması en zor ada. Paleo… gerçekten çok güzel ama haricinde merkez şehirden fazla birşey yok.
Kos
Rodos ile birlikte Dodekanez ‘in en işlek, gümrüklü havalimanı bu adada. Sonuç olarak İngiltere başta olmak üzere kuzey ülkelerinin charter akınına uğruyor. Bodrum’da Gümbet ya da Bitez’i tercih edenlere uygun olabilir. Bir de biz plajlarda şezlong tarlası sevmiyoruz, o yüzden pek uymadı.
Kythira
Çok güzel ve özgün bir ada olmasına rağmen, Yunan adalarının en zorlarından biri, Mora yarımadasının güney ucuna, günde tek bir feribot seferi ile bağlı. Rüzgarlı bir ada olduğundan sezon geç açılıp, erken kapanıyor. Kalabalıklardan uzakta, Robinson vari bir modda olacağınız kesin. Ya çok sever ya nefret edersiniz ama bizim tavsiyemiz, adaları keşfe niyetiniz var ise, Kythira ilklerden biri olmamalı. Yazısı burada.
Lefkada
Ion Denizi adalarından Lefkada da Girit gibi çok renkli ve seçenekli. Doğası çok güzel, bitki örtüsü yeşil. Plajları, biri hariç rüzgar açısından çok sakin; bu nedenle yatçıların uğrak yeri. Rüzgarlı olan plaj da (Vassiliki) önemli bir sörf merkezi zaten.
Her tür restoran seçeneği de, gece hayatı da var. Fiyatlar ortalama ayarda. Alışveriş olayı öne çıkmıyor. Tek handikapı ulaşımının zor olması. Türkiye sınırından araba ile 9 saat, Atina’dan 6,5 saat. En uygun yöntem, yakındaki Preveze havaalanına uçmak.
Gruplara, çiftlere ve yalnız gezginlere tavsiye edilir.
Lipsi
Leros kadar olmasa da yat turizminden nasibini alıyor. Tek başına bir tatil planlamak için çok küçük bir ada ve fazla doğal güzelliği yok.
Marathi
Bir plaj, bir otel, üç restoran iyi mohito yapan bir bar… Marathi bu kadar : ) Tabii ki bu şartlarla sıralamaya giremez ama teknecilerin ve kafa dinlemek isteyenlerin uğrak yeri. Hava müsait olursa Patmos üzerinden günde bir tekne (sandalın irisi) geliyor. Tabii ki çift geliniyor…
Meganisi
Tek başına program yapılmaz; Lefkada’ya gidiyorsanız günübirlik gidilebilir.
Mykonos
Aslında bizim çok fazla tercih ettiğimiz bir yer değil, ama efsane olmuş; yazmasak olmazdı. Bitki örtüsü çorak. Çok özgün bir Yunan adası diyemeyiz çünkü en fazla turist çeken merkez. Çok güzel plajları var ama neredeyse hepsinde beach party yapılıyor.
Dolayısıyla, bu ada sükunet severler için pek uygun değil; etrafta daha sakin olanlar var, deniz de aynı. Yunanistan’ın tartışmasız en pahalı adası. Bununla birlikte sosyalleşmek arzusundaki yalnız gezginler için ideal seçenek : ) Mykonos gece hayatının en faal olduğu ada.
Ulaşım için Pire den feribot 4-5 saat sürüyor. Atina aktarmalı ya da İstanbul’dan direk uçuş alternatifi var ki çok büyük bir avantaj. Diğer Kiklad Adaları’na geçmek için kullanılabilir.
Naxos
Kiklad adalarında Paros ve Mykonos’un gölgesinde kalıyor. Ege’nin sörf merkezlerinden biri. Çok dağlık, doğu kıyılarına ulaşım zor. Komşusu Paros’u gördükten sonra sıralamaya alın (ondan daha vahşi). Fiyatlar ortalamadan yüksek.
Paros
Ege deniznin ortasında neredeyse bütün feribot rotalarının kesiştiği nokta. Bu yüzden özellikle Yunan kökenli çok ziyaretçi alıyor. Gece hayatı belki Mykonos’tan sonra ikinci sırada. Denizi zaten aynı. Paros yazısı burada.
Patmos
Güzel bir Dodekanez adası. İklimi kurak, bitki örtüsü zayıf. Yerel turizme bağlı bir gelişim yaşadığından Yunan karakterini korumuş. Plajları ve denizi güzel. Restoran seçeneği fazla, fiyatlar makul. Gece hayatı süper değil.
Ulaşım Yunanistan’dan Kos ya da Leros adası üzerinden, yazın Bodrum’dan Leros aktarmalı seferler olabiliyor. Gruplara ve çiftlere uygun. Türkiye’den tekne ile çıkıldığında da rahat gidilebiliyor. Patmos, Dodekanez de önceki favorimizdi, ama Leros’u gördükten sonra gölgesinde kaldı. Yazısı burada.
Poros
Doğru okudunuz ! Büyük ablası ile isim benzerliği sadece. Bu adacık Atina’nın hafta sonu adreslerinden biri. Pire’den deniz otobüsü ile 45 dakika, bu nedenle daha çok iç turizme hitap ediyor. Doğası ve limanı çok güzel, karadan sadece 400 metre genişliğinde bir kanalla ayrıldığı için tekne trafiği ile birlikte minyatür bir boğazı andırıyor. Fiyatlar normal ve altı, deniz süper değil ama idare eder. Çiftler için uygun, bekara dar gelebilir. Bir seyahat planlamak için fazla küçük. Hydra, Spetses adaları ya da Peleponnes turu ile birleştirilebilir. Yazısı burada…
Rodos
Burada da büyük bir uluslararası hava alanı var. Tarihi kalesi ve taş yolları çok özgün, ve tabii ki çok turistik. Birkaç nokta haricinde sahil şeritleri, Antalya modeli beton yığını 5 yıldız tesis dolu (Belediye, Atina’dan sonra en fazla yatak kapasitesi burada diye övünüyor). Dolayısıyla özgün bir Yunan tavernası veya köyü bulmak için iyi çalışmanız gerekli. Lindos şehri çok güzel, orta ve batı kesimin doğal güzellikleri de görmeye değer. Ama kalabalık, kalabalık, kalabalık… Doğru zaman kesinlikle Temmuz, Ağustos değil. Yine de giderseniz tüm adaları böyle sanmayın.
Santorini
Henüz gitmediğimizden ilk 10’da yok.
Simi
Aslında rengarenk evleri ile en şirin adalardan biri. Ne yazık ki konumu gereği, turizm mantığını Türk yatçılara göre geliştirmiş. Sonuç olarak Yunan adalarının, Mykonos hariç, en pahalı tavernası burada ! Ha bir de, Türkiye’de yat sahibi iseniz, bu restoranın adını bilmemek ayıp : ) .Ne diyelim ??!!
Syros
Eskiden adaların en önemli idari merkezlerinden birisi imiş. Bu yüzden mimarisi büyük şehir ciddiyetinde. Güzel plajları, güzel bir çarşısı var. Yine de kalabalık ve Kiklad adalarının incisi değil.
Thasos (Taşöz)
Türklerin ilk gittiği adalardan biri. Çok güzel yerleri olsa da, Thassos, yakın olmasından dolayı, gitgide daha fazla Bulgar, Romen ve Türk turist ağırlıyor. Son 10 yılda yaşanan bu değişim adalıları da etkilemiş vaziyette ve ne yazık ki pozitif anlamda değil. Bu yüzden aslında güzel ve ilk göz ağrımız olan bu ada bizim favorilerimize giremiyor.
Tilos
Dodekanez’in en sakin adalarından biri, denizi de çok güzel. Yolu biraz zor ama bu sularda dolanıyorsanız muhakkak uğrayın. Çok güzel bir plajı, iki uğranmazsa olmaz restoranı ve iki barı var. Detaylı bilgi için yazı burada.
Eksisi artısı ile Yunan adaları gezi yorumlarımız bunlar ! Eklemek istedikleriniz olur da paylaşırsanız seviniriz.
Bu arada ilk Yunan seyahatiniz olacaksa ‘Sofra adabı‘ ve ‘Nerede yemeli’ yazılarına da göz gezdirmeniz faydalı olur (Yunan yeme içme kültürü, ve mekan seçimi konusunda ipuçları bulabilirsiniz).
Harika anlatmışsınız,,,,simiyi ve thassosu merak ediyorum… Çok teşekkürler… Ve ne kadar çok ada gezdiğinizi gördüm ve ne güzel gezgin olmak diyorum…
Teşekkür ederiz Aysel Hanım. Thassos deneyimimiz oldukça iyi, yakında yazacağız. Ne yazık ki Simi maceramız hep günlük oldu ve limanla sınırlı. Yine de çok sempatik bir yer olduğunu söyleyebiliriz.
Şahane bir rehber olmuş. Elinize sağlık. Belli ki çok yararlanacağım. Teşekkürler. Sevgiler.
Teşekkür ederiz Osman Bey.
http://www.azmiozer.blogspot.com.tr sitesinde Amatör Denizciler İçin Yunan Adaları Gezi Kılavuzu hazırlıyorum. Henüz gezdiğim adaların yarısını (30 tanesini) yayınladım.
Bloğunuz çok güzel Azmi Bey. Özellikle denizci arkadaşlar için çok faydalı bir çalışma, tebrik ederiz. Tekneyle gidecek olanlar mutlak okumalı.
yunanistan’da turistlerin keşfetmediği sakin bir yer pek bulamadım siz yardımcı olur musunuz acaba gece hayatı eğlence vs. beklentim yok sadece huzurlu ve sakin bir ada araştırıyoruz
Merhaba Gezgin,
Öncelikle geç cevap için özür dileriz. Bizim yorumumuz sadece gittiğimiz 36 ada ile sınırlı olabilir, ama bu tanıma uyan Alonissos, Tilos, Andros, Halki, Kythira ve Karpathos adalarını düşündük. Bunun yanında Girit, Midilli gibi devasa adalarda nokta atışı yapabilirsiniz ki bu bilgiler ilgili yazılarda var.
Merhabalar,
Biz esimle 4-5 gun bir adada kalmak istiyoruz. Hem guzel gece hayati olsun, hem restoran secenegi olsun hem guzel plajlari, nereyi onerirsiniz? Mikanos,Santorini yada Girit cok uzak.
Cok tesekkurler
Merhaba İpek hanım,
Tüm bu saydıklarınızın bir arada olduğu en uygun ada bizce Paros Adası, ama Türkiye’ye uzak bir ada. Gece hayatı mutlaka olsun istiyorsanız, yakın adalardan sadece Rodos ve Kos’u önerebiliriz, ya da İstanbul’a yakın, karadan ulaşılan, Yunan anakarasında Halkidiki’nin Kassandra bacağı olabilir. İyi tatiller şimdiden.
Sakız yok mu, ben mi göremedim? Yorumunuzu merak ettim Sakız ‘la ilgili.
Uyardığınız için teşekkürler. Blog’da ayrıca yazıyı yazmışız, ama bu listeye eklemeyi atlamışız. En kısa zamanda ekleyelim. Sevgiler.
Merhaba, adalarla ilgili yorumlarınızı çok beğendim. Paylaşımınız için teşekkürler.
Bize gece hayatı önemli olmayan(bar,club,disco vs), plajlarında şezlong tarlası olmayan sahillere sahip ada önerebilir misiniz?
Leros, Patmos, Kalimnos, Sisam, Sakız adalarını listeme aldım. Schengen vizemiz yok dolayısıyla kapıda vize uygulamasıyla adaya giriş yapma niyetindeyiz. Hatta mümkün olursa kendi aracımla adaya gitmek istiyorum.
Yorumlarınızı merakla bekliyorum
Merhaba Samet Bey,
Geç cevap için kusura bakmayın.
Kuzeyden güneye indikçe disco ve şezlong tarlası artıyor 🙂
Araçla geçebileceğiniz, zaten sadece Midilli ve Sakız, dolayısı ile zaten fazla seçenek yok ama ikisi de arzunuza uyuyor.
Bize yakın ve kapı vizesi olan adalardan bu anlamda kaçınılması gereken Rodos ve Kos, buraya Avrupa dan charter uçaklar var (alanlar gümrüklü alan) ve gelenlerin aradığı da bar ve şezlong.
Bodrum dan gidebileceğiniz, Leros ve Patmos un da sakin plajları var.
Son olarak da Samos un Kuzeydoğusu bu negatif tasvire uyuyor ama ada çok büyük ve kalanı bakir sayılabilir, dolayısı ile o da bir alternatif.
Son olarak kapı vizesi dediğiniz için süreniz max 6 gece. Bu durumda feribot gidiş dönüş araç ücreti + yeşil kasko sigorta / adada araç kiralama maliyetini kıyaslayın. Arada 50-100 Euro bir şey çıkarsa gerçekten yorulmanıza değmez. Akşam ferry ile geçin , bir gece limanda kalın arabayı ertesi gün kiralayın, dönüşü de aynı tasarrufu yaparsanız zaten fark minimuma iner. Bu durumda ada seçeneğiniz artacaktır.
Keyifli seyahatler dileriz.
Çok teşekkürler harika bilgiler
Biz teşekkür ederiz