Hydra (Eşek Adası)

Yunan adalarının, gezdikçe fark edilen, çoğumuzun zihninde genel bir imaj yaratan bazı ortak özellikleri var. Tümü için sayabileceğimiz; masmavi berrak bir deniz, şirin köyler, birbirinden lezzetli ürünler sunan tavernalar ve huzur. Ama bazı adalar var ki daha farklı; kendine özgü bir ruhu,dokusu var. Hydra bu adalardan biri.  Feribottan iner inmez, yan yana kafe ve restoranlarla dolu, büyük parke taşlı, şirin, kalabalık bir liman karşılıyor sizi. Taşlar onca zaman insan ve katır ayakları altında kalmaktan cilalanmış, pırıl pırıl. Şehir sanki bir amfi tiyatro düzeninde kurulmuş, sahne ise liman!

Kendine münhasır havası buradan başlıyor Hydra’nın. Ne şehir içinde, ne şehir merkezi ile diğer yerleşim birimleri arasında, ne de plajlara asfalt yol ile ulaşım yok. Ya parke taş döşeli yollar, ya da toprak patika var. Durum böyle olunca araç da yok; bisiklet bile! Yük taşımak (insan dahil) gerektiği zaman, katırlar kullanılıyor. Plajlara ise ya yürünüyor, ya da deniz taksilerle gidiliyor. Bu yüzden ada, eşekli ada olarak da biliniyor.

Yat limanı küçük, ama çok popüler. Yunan sosyetesinin de gözde mekanlarından biri Hydra. Bunu butiklerinden ve diğer esnaftan anlayabiliyorsunuz. Buna mukabil, zerre kadar bozulma yok. Mimari doku olduğu gibi korunmuş; bir tek emlak fiyatları uçmuş. (Yunanlıların yorumu)

Hydra’ya nasıl gidilir ?

Adaya Atina’daki Pire limanından ve güneyde Peleponnes yarımadası üzerindeki Porto Heli ve Ermioni limanlarından kalkan deniz otobüsü ya da hidrofil ile ulaşabilirsiniz. Yolculuk, Pire limanından yaklaşık 2 saat, Porto Heli ve Ermioni limanlarından ise 30dk-1saat arası sürüyor. Atina Havalimanından Pire’ye direk metro var. Feribot saatleri ve bilet fiyatları konusunda detaylı bilgiye www.hellenicseaways.gr ‘den ulaşabilirsiniz. Bilet fiyatı, biz aldığımızda, kişi başı tek yön 28 Euro idi. Pire çok büyük bir liman; toplam 11 kapısı var. Hydra’ya giden teknenin kalkış kapısı 9 no’lu kapı, ama son anda paniğe kapılmamak için biletin üzerinde yazan kapı numarasını teyit edip, haritadan yerine bakmanızda fayda var. İlk ve son kapı arasında en az 2 km. var dersem, temkinli olma uyarım daha anlam kazanır muhakkak.

Ağustos ayı haricinde limanda bilet bulabilirsiniz. Siz yine de önceden havaalanından ya da internetten almaya çalışın. (Hellenic Seaways’in zaman zaman (!) çalışan bir app i var). Teknenin kalkış saatine göre bir gece Pire’de konaklama düşünebilirsiniz. Diğer alternatif ise araç ile Ermioni’ye kadar gidip buradan tekne ile geçmek, ama arabanız limanda atıl kalacağı için, bu ancak bir Peleponnes yarımadası seyahati planlıyorsanız mantıklı.

Hydra’da konaklama

Hydra ‘da kaldığınız yerin limana yakın olması tavsiye edilir. Çanak şeklinde bir yapısı olduğundan, limandan uzaklaştıkça yokuşunuz artıyor demektir. Bunun karşılığını manzara olarak alırsanız o başka. Biz Theassis Guest House’da kaldık, gayet memnun olduk (60 Eur/gece, Temmuz başı). Yüksek sezonda (Temmuz-Ağustos), adaya rezervasyonsuz gelinmesi çok tavsiye edilmiyor.

Hydra’da yeme içme

Her yer turistik gibi görünse de, ada  Atina’dan da bol miktarda yerli tatilci aldığından restoran kalitesi oldukça iyi. Kalenin batı tarafında, Sunset Restoran’ın – adından da anlaşılacağı üzere- mükemmel bir manzarası var, ama Yunanistan’da füzyon mutfağı bizim çok ilgimizi çekmedi.  Ağzınızı fazla sulandırmadan manzarası için gidebilirsiniz.

Şehrin arka sokaklarındaki Xeri Elia Douskos Taverna, tam bir yemek mabedi; hem ortam çok güzel, hem de yemekler. Restoran tam meydanda, sümbüllerin gölgesinde yer alıyor. Mutfakta günlük yemekleri görüp seçebilirsiniz. Adada bulabileceğiniz en turistik olmayan mekan diyebilirim. Gölgelik olması nedeniyle öğle yemekleri için ideal. Akşam biraz dans ederim diyorsanız, Amoulur Bar hareketli.  Diğer bir hip bar ise, Hydronetta; yukarıda bahsi geçen Sunset’in biraz aşağısında; daha ziyade güneş batışına doğru gidilmesi tavsiye olunur. Bunların haricinde, klasik bouzouki akşamı türünde canlı müzik konsepti adaya pek uygun değil. Böyle bir yere rastlamadık. Bu tür eğlenceler ana karada daha yoğun. Yunan yemekleri hakkında daha genel bilgiler için ‘Sofra adabı‘ ve ‘Nerede yemeli’ yazılarına göz gezdirebilirsiniz.

Hydra plajları

Hydra’nın ana kara tarafında su çok çabuk derinleşiyor, o yüzden denizde lacivert tonu hakim ve vahşi bir havası var. Biz kayalık sevdiğimiz için bize çok uyuyor. Merkezde, Hydronetta Bar ve Sunset Restoran’in altında beton platformlar ve merdivenler var; suyu tabii ki çok derin. Mekanlara giriş yapmanız gerekmiyor, ama şemsiye, duş vs. yok. Şehirde sıcaktan bunalınca serinleyebilir, ya da günün kapanışını buralarda yapabilirsiniz; gün batımı çok güzel. Diğer plajlara ulaşım için iki yol var: yürüyüş ya da tekne. Hydra limanının her iki tarafında da, yürüyerek  45 dakikada ulaşabileceğiniz plajlar var. Bunlar: Mandraki ve Vlihos. Her ikisinde de öğle yemeği için restoran bulabilirsiniz. Mandraki’deki restoranı mübadele sırasında oraya giden bir Türk aile işletiyor. “Yürümem abi bu sıcakta, deli miyim?” diyorsanız, dolmuş tekneler 3 Eur’ya götürüyor. Bence gidiş ya da dönüş bacaklarından birini yürüyün. Hem manzaralar güzel, hem de o kadar yiyoruz kardeşim, azıcık da sağlık! Vlihos’dan dönüşte dağ yoluna saparsanız, Hydra’ya tepenin üzerinden giriş yaparsınız, tavsiye ederim.

Daha uzak plajlara ise ulaşım sadece tekne ile mümkün. Biz gitmedik; tüm gün dönüş saati için tekneye mahkum kalmayı istemedik. Şehir içindeki ve yakın plajlar zaten yeterince iyiydi.

Özet olarak, Hydra için romantik bir uzun hafta sonu planlayabilirsiniz. Atina’dan günübirlik seyahati kesinlikle tavsiye etmem, tadı damağınızda kalır. Yunanistan’ın en özgün adalarından biri; kesinlikle daha fazla zamanı hak ediyor. Biz programı, Hydra’ya tekne ile 30 dakika uzaklıktaki Spetses adası ile birleştirdik; çok memnun kaldık. Ermioni ve Porto Heli kara tarafında, Spetses ve Hydra deniz tarafında olmak üzere güzel bir dörtgen de oluşturulabilir

İyi seyahatler…